Bu kitap hakkında ne diyeceğimi ne yorum yapacağımı bilemiyorum. Bendeki etkisi dolu bir kafa ve karmaşık bir ruh oldu. Neye inanacağımı bilememek, neyin ne olduğunu nasıl olduğunu gerçeği bilememekten ötürü kitabı okuduktan sonra gerçeğini araştırdım. İnsanların çok çabuk manipüle olduğunu bir kez daha kanıtlamış. Yardımcı karakterlerden birinin kendini tanıttığı tek cümlede nefret ettim yaşadıklarını anlatmaya başlayınca katıldığım yerler oldu hak verdim sonra tekrar nefret ettim. Gerçeği okuduğum zaman ise aslında olmayan şeylere çok çabuk inanabildiğimi anladım. İnsan böyle; aslını astarını araştırmadan çok çabuk inanıyor çok çabuk nefret edip çok çabuk seviyor. İşte insan. ECCE HOMO!
ZiyanHakan Günday · Doğan Kitap · 20195,1bin okunma
Doğu’da kızlar, kadın doğar. Ecellerinden önce ölürler. İlk yemeği anasının memesinden gelen ve yediği çanağa tükürmekte sakınca görmeyen erkek, o kadar çok kadın gömer ki toprak bile artık dişidir.
Hayatı boyunca köyünden, hatta bazen, evinden bile çıkmamış bir kadının Kübalı bir casus olmadığı anlaşılana kadar araştırmak gerekiyordu. Hukuk terminolojisinde, kadınların statüsüne saklı nüfus, deniyordu. Derdini gerçekten anlatabilen nadir hukuk terimlerinden biri: Saklı nüfus. Doğruydu. Çünkü kadınlar saklanmıştı. İntihar edene kadar da ortaya çıkmıyorlardı. Her evde en az iki adet silahın bulunduğu ilçede, sabah küçük, akşam büyük kız kardeş kendini vuruyor ve varlıkları resmi makamlar tarafından ancak bu şekilde öğreniliyordu.
Olgunlaşma, kimseye ve hiçbir şeye güvenmemeyi öğrenmektir.
Evrimse, boş bir ağızla doğup, gerektiğinde insan eti yiyecek kadar keskin dişlere kavuşmaktır.
Kitap bitince hissetiğim duygular sadece Juliet üzerinden oldu. Çünkü Romeo'nun sevgisi algıladığım kadarıyla yeni bir aşk bulana kadar o anki aşkına saplanmaktan öteye gitmiyor. Kalbini mühürlediğini söylese de gerçekleri konuşmadığı anlaşılıyor. Juliet'in ise en azından anlatılan kısımda kalbiyle birlikte gözlerini zihnini ve benliğini mühürlediğini okuyoruz. Romeo ne kadar itici geldiyse Juliet de o kadar saygı duyulası. Kendim üzerinde gideceksem de Romeo ve Juliet alışık olmadığım bir tür olan tiyatro olarak yazılmış. Tiyatro izlemek okumaktan daha çekici geldi bana o yüzden bazen hikayenin içine o kadar kolay giremedim. Karakterlerin şiirselliği ayrıca beni boğdu. Tiratlardan çok olayları okumak istedim. Ancak bunlar harici her şeyiyle mükemmel bir eser.
Romeo ve JulietWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202260,5bin okunma