Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

mzs

656 syf.
8/10 puan verdi
İngiliz edebiyatın tanınmış ünlü isimlerinden biri olan ve çoğumuzun “İki Şehrin Hikayesi” adlı eserin yazarı olarak da tanıdığımız Charles Dickens’ in 19. yüzyılda yazılan “Büyük Umutlar”, adlı kitabı, olgunluk döneminin eseri olarakta adlandırılmakta. Kitabın ana konusu sosyal eleştiri. Toplumdaki insan yapısının ne kadar çeşitli olduğunu, manevi ve maddi değişikliklerin insan arası iletişimi ve bağı ne tür etkilediğini de işlemekte olan güzel bir dünya klasiği. Sevgili Dickens okurlarına akıcı bir dil ile Viktorya döneminin atmosferini gerek konuşma biçimleriyle olsun, gerekirse giyim ve yaşam tarzı ile de okurlarına hissettirmekte. “Büyük Umutlar”, Pip adlı ana karakteri canlandıran, fedakarlığı, dostluğu, sadakati ve aşkı, kısacası hayata dair olan ve olgunlaşmak için insanın öğrenmesi gereken tüm bu şeyleri adım adım öğrenen küçük bir çocuğun büyüme hikayesidir. Pip’de sevdiği için, tıpkı onun gibi yontulmak, ona layık olmak ister. Peki ya bu yolculuk esnasında kendini, asıl benliğini kaybederse? Kitap içerisinde yer alan bazı konuşmalar ve eğlemler bana zaman zaman “Şeker Portakalını”, bazende “Kırmızı pazartesi” ve “Yüzyıllık yalnızlığı” da anımsatmakta. Tam da “tamam artık hayat yüzüme gülmez”derken, yanağa kondurulmuş küçük bir buseyi andırmaz mı içimizde barındırdığımız umutlar? Biz kendimizi ne kadar yontursak yontalım ve ya öyle yaptığımızı sanalım, hayattır bize asıl şekil veren.. Değerli okuyucular, zaman ayırıp incelememi okuduğunuz için teşekkürlerimi sunar ve iyi okumalar dilerim.
Büyük Umutlar
Büyük UmutlarCharles Dickens · Can Yayınları · 201714,3bin okunma
Reklam
68 syf.
9/10 puan verdi
“Sana, beni asla tanımamış olan sana…”
“Sana, beni asla tanımamış olsan sana”…aslında Mektubun bu ilk satırlarından yola çıkarak, bizi bekleyen bu hikayenin nasılda duygularla dolup taştığını, değerli Stefan Zweig’ın saf sevgiye, daha doğrusu aşka dair olan bütün duyguları bu eserinde ne tür bir incelikle işlediğini ve bunun okuyanı nasıl büyülemekte olduğunu belirtiyor bu ilk cümleler. Tüm bir ömür boyu, sevdiği adam tarafından sadece fark edilmek isteyen, genç bir kadının hikayesi bu. Peki ya sevilen adam bunu sonunda fark edecek mi? Bu sevgi karşılıklı olacak mı? Bazen duygularımızı dile getirecek satırları ve hatta kelimeleri dahi bulmakta zorlanırız, her bir kelime yetersiz kalır. Sevgili yazarımız Zweig sanırım aşka dair olan tüm duygu fırtınalarını, biz gerekli cümleleri ararken, o 68 sayfaya ince ince işleyerek sığdırmış. Bir yandan da bu güzel eser bize, bir başkasının hayatında, biz farkında olmadan, belkide başrolü oynadığımızı hatırlatmakta. Belkide bu yüzden hayat incelemeden, düşünmeden yaşamak için fazla değerli.. Sevgili Stefan Zweig’ın okunması gereken en güzel eserlerinden biri, kesinlikle tavsiye ederim. Vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkürler..
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,8bin okunma
64 syf.
·
Puan vermedi
idealizim ve materiyalizim…
Değerli Büchner tarafından son yıllarında kağıda alınan Woyzeck adlı eser, yazıldığı yüzyıl için kaçınılmaz olan sosyal sınıflar arasındaki çatışmayı konu almaktadır. Büchner’in bir çok eserinde olduğu gibi, bu eserinde de dini bir temel bulunuyor. Franz Woyzeck adlı ana karakterimiz, bir asker olarak, sosyal sınıflandırmanın en alt tabakasını
Woyzeck
WoyzeckKarl Georg Büchner · Mitos Boyut Yayınları · 2009247 okunma