Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

nida

"İstinat noktaları yavaş yavaş aşınan, sonra günün birinde en ehemmiyetsiz bir sarsıntı ile birdenbire göçen binalara benzedim."
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklam
"Benim için sevmek bir başka insanın vücudundan, ruhundan bir parça hükmüne girmek, onunla beraber gülüp ağlamak, ıstıraplarını paylaşmak demekti. "
Sayfa 102Kitabı okudu
"İnsan ne iyidir ne kötü, hem şeytan vardır içimizde hem de melek. Hangisini uyandırırsak, hangisini beslersek o ele geçirir ruhumuzu. "
Sayfa 354Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Böyle bir toplumda, iyilik umut edilebilir miydi? Adalete güven kalır mıydı?"
Sayfa 346Kitabı okudu
"İstenildiği gibi olan ya da olmayan şeylere üzülmekle o kadar zaman harcıyoruz ki treni kaçırıyoruz. Hayat kendi yolunu bulur ve her şey olacağına varır. Sadece yaşa ve bırak olsun gitsin."
Reklam
"Ölüden zarar gelmez insana. Kötülük canlıdan gelir. "
Sayfa 244Kitabı okudu
"Zayıflığımızı belli etmek istemediğimizde iyiyim deyip geçiştiririz hatta ölecek durumda olsak bile iyiyim deriz."
"Kendi iç dünyasıyla dostluk kuramamış insan içindeki yalnızlığı başkalarıyla kurduğu ilişkilerle doldurmak ister."
Sayfa 24
'Ayıp' la büyümüş birisi, başkalarının gözünde 'ayıp' görünebilecek şeyler yapmaktan korkar.
"Yaşama ne verirsen sana onu yansıtır. Yaşam senin davranışlarının bir aynasıdır. Eğer yaşamında daha çok sevgi istiyorsan insanları daha çok sev. Eğer başkaları tarafından anlaşılmak istiyorsan önce başkalarını anlamaya gayret göster. Yaşamda ne ekersen onu biçersin. Bu doğa yasası, yaşamın her yönü için geçerlidir. "
Reklam
"Bazı insanlar dünyayı değiştirmek istiyor, bazıları eşlerini ya da arkadaşlarını. Kendini değiştirmek isteyense çok az."
Sayfa 155Kitabı okudu
"Kadınlardan gözlerini devamlı yere dikmeleri bekleniyordu bu kültürde. Namus mesajları vermek için mümkün olduğunca başını öne eğmeliydi cins-i latif. Velhasıl nasıl oluyor da kadınlardan aynı anda hem başlarını öne eğip hem de gözlerini dört açmaları bekleniyordu, anlamış değildi Peri. "
"Ölümden sonra benden ne kalacak yarına? Nedir gerçekten sahip olduğum? Nedir ki bu insan ömrü! Kimsenin umursamadığı bir yangın ve rüzgarın savurduğu küllerden başka."
Biliyorsun, hiçbir gücün yok alınyazın üstünde. O halde yarının belirsizliğinden kaygılanman niye? Bilge isen yaşamı erteleme. Gelecek mi? Varsa bilen söylesin.
"Eğer geçmişimizin ötesine geçememişsek ona layık değilizdir; ve bizleri geçmesi gereken çocuklarımıza da layık olamayız."
Sayfa 161Kitabı okudu
"Bazen geçmişi hatırlamak geleceği kestirmeye çalışmaktan daha emniyetlidir ve bazı hatıralar üzerinden ne kadar zaman geçse de tekrara değerdir."
Sayfa 22
Reklam
Evet Wilhelm, bazen bir an için kalkıp gitme ,bağları koparma cesaretini buluyorum kendimde, keşke nereye gideceğimi bilsem. Herhalde giderdim.
''Siz insanlar niçin, bir konudan söz etmek için hemen bu budalacadır,şu akıllıcadır demek zorundasınız?Yargıladığınız eylemin içsel koşullarını araştırdınız mı?Eylemi meydana getiren ,onu bir zorunluluk haline getiren nedenleri kesin olarak belirleyebiliyor musunuz?Eğer böyle yapmış olsaydınız yargılarınızı öne sürerken bu kadar aceleci olmazdınız.''
''Size denildi ki ; Tıpkı bir zincir misali ,siz en zayıf halkanız kadar zayıfsınız.Bu yalnıza yarı gerçektir.Sizler aynı zamanda en sağlam halkanız kadar sağlamsınız.Sizi en küçük hareketinizle ölçmek okyanusun gücünü köpüğün zayıflığıyla hesap etmektir.''
Kalpleriniz kendi sükunetleri içinde gecenin ve gündüzün sırlarını bilirler. Ama kulaklarınız gönüllerinizin bildiklerine hasret çekerler.
''Elleri bereketini yitirmiş olanları işlerinize karışmasına izin vermeyin çünkü onlar sizlerin emeğine karşılık boş laflar satmakta olanlardır.''
Sonra gözyaşları diner ve bulutları seyre dalardı. Neyi görmek istese gösterirdi bulutlar. Onun mutsuz olduğunu ah etseler, vah deseler de, kimsenin bulamayacağı bir yerlere kaçıp gitmek, uçup gitmek istediğini bilirlerdi.
Reklam
''Her birimiz canlı birer ışık saçan fener olacak yerde,uyuşmuş duruyoruz;basamakları kırık bir merdiven gibiyiz.''
''Bir insan, gerçek manasıyla canlı bir mum gibi değil midir?Eğer bu mum yanmazsa,etrafını aydınlatmazsa,insan hayatının kıymeti nedir?Siz de görüyorsunuz ki henüz yanmayan milyonlarca mum var.''