Dostoyevskinin bu kısa hikayesinde Petersburg’da yaşayan, hayalperest ve kendini yalnız olarak tasvir eden bir adamın başından geçen 4 günü okuyoruz. Öyle yalnız ki, dışarıda gördüğü kimseyi unutmuyor, onlarla hiç konuşmadığı halde, sırf yanından geçtiler diye onları arkadaşı sayacak kadar yalnız. Ve bu durumu hiç yadırgamadan anlamış olmam biraz