Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Navruz
Navruz
@navruzevval
se siente sola en este momento...
21 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Beklenmeyen Misafir
SPOİLER!!
Aslına bakacak olursanız kitabın ilk sayfalarında beklenmeyen misafiri betimlerken iskoç kumaşı detayını kullanması, kitabın ortalarına doğru bayan warwick'in çocuğu ölen adam hakkında"o bir iskoçtu,iskoçlar sabırlı ve inatçı insanlardır" demesinden dolayı şüphelenmiştim.Ayrıca kitabın adının zaten beklenmeyen misafir olması Starkwedder'in bu kitapta daha fazla rolü olması gerektiğini gösteriyordu.Ve anlarsınız ya , arabası bozulmuş bir adam yardım istemek için girdiği ilk evde bir ceset buluyor ve en ufak bir şaşkınlık geçirmeden soğukkanlılıkla evin hanımına şarap ikram ediyor.Bu biraz garip gelmişti.
Sonuç olarak agatha christie'nin okuduğum tüm kitapları arasında tahmin edebildiğim tek kitap olmasından dolayı favori kitabım olduğunu söyleyebilirim.
Aşk mı takıntı mı?
Bazıları der ikisi de. Fakat bunu diyenlerin bildiği aşk tanımından şüphe ederim.
Aşk, kişilerarası ilişki ve bir başka varlığa duyulan derin sevgidir.Her iki tarafın da ortak fedakarlıkları vardır. Takıntı ise bencillikten başka bir şey değildir.Yani takıntılı insan için arzuları, elde ettiğinde gerçek olmadığını anladığı bir yansımadır.Takıntılı insan için elde ettiği şey elde edene kadar değerlidir.
İşte bu kitapta da karakterimizin aşk ve takıntı arasındaki arafını okuduk.Uzaktan sevmenin kolaylığı arasında boğulan karakterimiz zaman zaman sevgilisinin hayatına girmiş ancak sevdiği adam,güya, çok seyahat ettiği için bu kadını hep unutmuş.Üstelik bu umursanmaz aşkın-aşk denilir mi okuyan karar versin- bir de meyvesi oluvermiş.Bu seyahat eden beyefendimiz de bu hanımefendi ve evladı öldükten sonra bir mektup vasıtasıyla karakterimizin yaşadığı olayları öğrenmiş.
Stefan Zweig kitapları kısadır,sıkmaz ama kitabın uzunluğundan daha fazla anlam barındırır. Okuyun okutturun,sevgilerimle...
Bir Kalbin Çöküşü
Stefan Zweig'in diğer eserlerinde de olduğu gibi bu kitap da fazlasıyla kısa ve tek olay üstüneydi.Tıpkı Goriot Baba kitabındaki gibi tüm varlığını,benliğini,haysiyetini,mirasını,eğitimini ailesine özellikle kızına adayan bir babanın
yaşadıkları anlatılıyordu.
Kitaptaki baba karakteri zamanında ailesi için,onların saygın,elit ve eğitimli insanlar olmaları için gece gündüz adeta her nefes verişinde kendinden bir parçayı bırakırcasına çalışmış ve de amacına ulaşmıştır. Ancak sonrasında ailesi onu paspal,cahil ve utanç verici bir mahlukat olarak-sözüm onlara- küçük görmeye başladığında tüm hayatı tepetaklak olmuştur..
Ünlü bir yatırımcıdan bir tavsiye okumuştum
"Asla tüm yumurtaları aynı sepete koymamalısın"
Aslında kitap bu sözün sadece maddi değil manevi olarak da ne kadar doğru olduğunu öğretti.
Adam tüm hayatını,geriyi düşünmeden, beşeri bir varlığa adadı ve sonuç olarak beş parasız olarak öldü.
Okur Takip Önerileri
Aslında çok dikkat çekici yakışıklı güzel ya da toplum tarafından dikte edilen ,olması gerektiği gibi düşünülen, dış görünüş anlayışına sahip olmamanın bir lütuf olduğunu düşünüyorum. Böyle insanlar olmadığımızda daha insancıl oluyoruz.
Sevdiği insanları ,güya sevdiği insanları, göz göre göre aldatan,yüzüstü bırakan insanları gördükçe o anda ellerinde bir şey olmayan zavallı arka plandakiler bu hataları asla yapmayacağına dair kendilerine söz veriyor. Üstelik bu tek bir olayla kalmıyor.
Sahip oldukları şeylerden dolayı sahip olamadıkları şeylere üzülen bu insanlar her bir kırıcı olayda daha da güçleniyor ve evet, zamanı geldiğinde bu insanlar şaşırtıcı bir şekilde olgun bireylere dönüşüyor
