Kapınızda söğüt ağacından bir kulübe yapıp çatar,
Bu evin içinde esir tutulan ruhumu geri çağırırdım.
Karşılıksız bırakılan sevgim üstüne yanık şarkılar yazar,
Gecenin en ıssız saatlerinde bile çınlatırdım ortalığı.
Adınızı yankılı tepelere haykırırdım.