Türkiye, milliyetçi Alman okurun siyasal “eğlence” ve bir umut aşısı için yönelebildiği tek yer haline gelecekti. Türkiye milliyetçi bir mucizeydi...
Göreceğimiz gibi, birçok gazete Türkiye’yle ilgili olarak “rol model” terimini sıkça kullandı; bu terim, habercilikle­rine geriye dönük olarak dayatılmaz. Daha 1921’de Naziler Völkische Beobachter’de “Türkiye-Rol Model” (der Vorkamp- fer) başlıklı bir makale yayınladı. Sevr Antlaşmasının yeri­ni Lozan Antlaşması almadan çok önce, belli başlı
Reklam
“Almanya”mn yerli ve uluslararası bütün haberlerin ana prizması olduğu doğrudur; ama “Türkiye”nin de bütün bun­larda merkezi bir yeri vardı. Basın, Türk Bağımsızlık Savaşı­nı, her yerde rastlanan ve yaygın bir biçimde tartışılan bir Al­man medya olayına dönüştürdü. Özellikle bir destanın bütün özelliklerine sahip olduğu için, büyüleyici ve sürekli bir ha­ber konusu olarak Almanya’ya uygundu. Anadolu’daki olay­ların Türkiye’yi aşan daha büyük bir anlamı vardı ve Alman gözlemciler başından beri bunun farkındaydı. Ta başından itibaren Alman basını, Türkiye’nin Almanlar için bir rol mo­del olabileceğini fark etti. Zaman ilerledikçe gazeteler, Türk örneğinin Almanya’ya uygunluğuna örtük bir biçimde işaret etmekten, Almanya’da bir şekilde tekrarlanabilecek ve tek­rarlanması gereken belli Türk stratejilerini vurgulamaya terfi etti. Gazeteler, Türkiye tartışmalarıyla hazırlanan ve yerleşen çeşitli mekanizmalarla Türkiye’nin Almanya için taşıdığı an­lamı sürekli vurguladı. Başlangıçta doğrudan “Türkiye’den öğrenme” çağrıları olmasa bile, medya Almanya’nın orada öğreneceği bir şey olduğunu güçlü bir şekilde ileti.
Yeni demokrasiye ve Versailles Antlaşmasına duyulan yaygın tiksinti nedeniyle, savaştan hemen sonraki yıllarda merkez siyasetin yerini saptamak son derece zordur. Cum­huriyetçi ve liberal Vossische Zeitung gibi merkezci gazeteler bile, Türkiye söz konusu olduğunda çoğu kez aşın sağa ben­zer görüşler ifade etti. Sosyal Demokrat Vorwarts bile, her zaman olmasa bile bazen Türk Bağımsızlık Savaşıyla ilgili haberlerde genel eğilimlerle buluştu. Milliyetçi merkezden saçaktaki aşırı sağa kadar, bütün gazete yelpazesi, yüksek bir haber sıklığıyla birlikte, Türkiye üzerine neredeyse yekpare bir söylem geliştirdi.
Völkisch ve Nazi gazeteler dış politikayı ya da günlük si­yasal gelişmeleri fazla haber yapmadıkları için, bu tür konu­larda Alman okurun haber kaynağı Kreuzzeitung, Deutsche Allgemeine Zeitung ve benzer dünya görüşlerine sahip diğer gazetelerdi. Yalnızca merkez sağı ve aşırı sağı değil, zama­nın daha geniş siyasal atmosferiyle ilgili sonuçlar çıkarmak için oldukça geniş bir gazete yelpazesini çözümleyeceğim: Deutsche Zeitung, BerlinerLokal-Anzeiger, Vossische Zeitung, Deutsche Tageszeitung; ayrıca arada bir Frankfurter Zeitung, hatta Sosyal Demokrat Vorwarts. Yalnızca elit gazetelere de­ğil, genel medya eğilimlerine ışık tutmak için çeşitli “kitle gazetelerine ve tabloidlere de bakacağım. Almanya’nın Türkiye heyecanının ve saplantısının bütün merkezi nokta­larını tek başına barındıran Kladderadatsch gibi yergi gaze­telerini de çözümlemeye dahil ettim.
“Milliyetçi pornografi" bir yana-bu boyut, gerçek gücünü savaşın seyri içinde gösterdi-1.Dünya Savaşı bittikten sonra Türkiye haberlerinin basındaki potansiyel yeri konusunda ne bekleyebiliriz? Bir yanda Almanya’nın işi başından aşkın, yeni demokrasiyle, “kızıl tehlike”yle, İtilaf Devletleriyle iliş­kide karşı karşıya kaldığı tazminat ve
Reklam
411 öğeden 321 ile 330 arasındakiler gösteriliyor.