Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Söylesene Vera, Çocuklara sıkılan hangi kurşun kahpe degildir?"
Vera'nın Nazım'a son bakışı... "Sana, ne demeliyim bilmiyorum! Güneşim desem, güneş batıyor. Hayatım desem, hayat kısa. Gülüm desem, o da soluyor. Sana "canım" demeliyim. Çünkü bu can seninle atıyor."
Reklam
Nâzım yok artık, ama onun sürdürdüğü mücadele bitmedi.
Aşkın a'sından anlamazsın. Tek kitap okumazsın, Nazım Hikmet'in bile sadece adından haberdarsın. Sana Piraye mi Vera mı desem, Piraye'yi seçersin.
“Seviyorum Seni Ekmeği Tuza Banıp Yer Gibi...” diye okumaya başladı Samoylov. Küçücük, görünmez bir nokta olmayı istemiştim o an. Kimse beni görmesin, kimse Nâzım’ın bu şiirleri bana yazdığını anlamasın diye...
Reklam
31 yaşında Nâzım’ı toprağa vermesinin ardından Vera, acı ve yalnızlıkla mücadele etmek zorunda kalmıştı. Yanında insanlar varken zaaflarını göstermek istemezdi. Ancak gündüzleri, mezarlığa gidip Nâzım’la konuşabiliyordu. Nâzım’dan sonraki ilk yıl, her gün yaptığı bu ziyaretlerini anımsıyorum. Bazen beni de götürürdü yanında. On bir yaşındaki bir kız çocuğu için acı deneyimlerdi bunlar. Önce çiçek almak için pazara uğrardık. Annem, “Bunlar hoşuna gider mi acaba?” kaygısıyla seçerdi buketi. Mezar başına geldiğimizde, toprağı okşar, (artık orada olmayan) banka otururdu. Yüzünde tuhaf bir ifade belirir ve beni ve etrafta olan bitenleri artık görmez olurdu. Ona engel olmak mümkün değildi. Yardım etmek ise imkânsızdı. Uzaklarda bir yerlerde onunla buluşurdu sanki. Bana hiç bitmeyecekmiş gibi gelen sürenin sonunda gerçek dünyaya döner ve neredeyse neşeli bir sesle “Yarın görüşmek üzere, Nâzım!” derdi.
```senin adını kol saatimin kayışına yazdım Piraye." Diyen Nazımın saattinde Vera yazıyordu. •● Aşk o gün öldü.●•
Kalan ömrümde canım ne istiyorsa onu yapacağım, Allah kahretsin! Yaşamak istiyorum, anlıyor musun, yaşamak! İnsan gibi!
"Burnumda tütüyorsun denir ya Özlenenlere, Ah be Sevdiceğim; Sen benim kalbimde alev alev yanıyorsun."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.