Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Büyük sanatçılar hep gezmişler, tabiatı keşfetmişler. Cezan ünlü ressam, renk görmek için paytoncusu ile dolaşır renkleri görünce bağırır, “Aman Allahım bu ne biçim kırmızı, bu ne biçim sarı!” dermiş. Faytoncusu içinden” bu adam deli” dermiş. Orhan Veli de bir görme delisi, “deli eder insanı bu dünya, bu tepeden tırnağa çiçek açmış ağaç”. Sonra
İşte o gün bu gündür karar verdim olur olmaz ölmemeye arkamdan ağlayanım olmalı.. Salih Mirzabeyoğlu ..demiş, bir güzel adam. İşte öyle bir gün bir karar verdim ki, her yerde ölmeyeceğim, hep ölmeyeceğim, sürekli her şeyde her yerde herkese ölmeyeceğim. Bir kere öleceğim öyle bir öleceğim ki neye niçin nasıl ölmem gerektiği bilinciyle yaşayıp bir kere öleceğim. Arkamdan feryat figanla ağlayanlarım olmayacak sadece ağlayanım olcak sadece inna lillah inna ileyhi raciun teslimiyetini gerçek manada yaşayanlar olcak.. Gerisi mi olsa yok ne benim için var olcaklar ne hakikat için..
Nurs
Nurs
Reklam
Düşündürücü bir hikaye ;)
Yaşlı adam ölüm döşeğinde iken vasiyet etmiş: "17 ineğim var. Büyük oğlum |yarısını alsın. Ortancaya üçte birini, küçük oğluma da dokuzda birini verin."| Haftasına da vefat etmiş. Derken, olanlar olmuş. | "On yedi ineğin yarısı ne, üçte biri kaç, dokuzda biri ne eder?" sıkıntısı neredeyse kavgalara varacak. Tam patırtı
Sen şimdi Kudüs için ne yapacağız diye kara kara düşünürsün değil mi?
Sen yeter ki minberini yap! Rabbül-Âlemîn Selahaddinleri mutlaka yollar.. Vaktin birinde Halep'te bir marangoz vardı. Sade marangoz değil ama, adam gibi adamdı. "Kudüs esir, Mescid-i Aksa tutsak" der, dertlenirdi. Dertlenmekle kalmaz "Ben Kudüs için ne yapabilirim?“ diye düşünürdü. Düşünür, düşünür… Demiş ki: “Madem ki marangozum, o
"Osmanlı döneminde, yolsuzlukları ile ünlü Karakuşi adında bir kadı varmış. Bir gün Karakuşi Kadı, bir fırının önünden geçerken, burnuna güzel bir koku gelmiş. Vitrinde güveç içinde nar gibi kızarmış, sahibini bekleyen nefis bir ördek duruyor. Karakuşi Kadı, fırıncıya 'Ben bunu aldım' demiş. Kadıya itiraz edilir mi? Fırıncı hemen ördeği
Çok kitap okuyan bir adam gelmişti içeriye. Bir gün ona dedim ki, "ya bu devirdiğin sayfalar içerisinde hiç içine işleyen bir cümle yok mu?" Döndü, bana baktı ve hikayesini anlatmaya başladı. Cahil bir adam, bir lokanta işletiyormuş ülkenin birinde. Öyle güzel yemekler yapıyormuş ki, dükkan daima full. Bir gün olmayacak bir bir sevdaya tutulmuş. Hayatının en büyük hatasını yapmış. Cahilliğini unutup, yemeklerini çok beğenen okumuş yazmış bir kadına aşık olmuş. E açılmış adam bir gün. Kadın, "dur bi tanıyayım şunu" demiş. "Bu hayat mektebi nasıl bir şey bir göreyim" Yemekler güzel, içkiler hoş, salatalar enfes. "Eee anlat" diyormuş kadın. Ne anlatsın bizimki? Yemek tariflerini mi? Bakmış kadın böyle olacak gibi değil, hadi eyvallah deyip çekip gitmiş. Dünyası yıkılmış bizimkinin. Ocağı söndürmüş, fırını kapatmış, kapıya da aynen senin söylediğin gibi şöyle bir yazı asmış:" Aşk acısı yüzünden kapalıyız" Yeditepe İstanbul
895 öğeden 591 ile 600 arasındakiler gösteriliyor.