Afşin Kum - Sıcak Kafa April Yayınları, S.8-11
Onu ilk kez, yeni yılın ilk günlerinde, bir akşamüstü gördüm. Günlerce süren kar yağışının ardından güneş açmıştı. Yerdeki beyaz birikintiler güneş ışığını yansıtıyordu, etraf bir film seti gibi ışıl ışıldı ama dondurucu soğuk devam ediyordu. O ise, havaya aldırış etmeden, otobüs durağındaki bankta oturmuş kitap okuyordu. Kıvırcık saçları
Küçük Bir Anı
Geçen gün üniversitede fakülteye giderken emekçi abiler gördüm, öğrenciler için yani bizim için yapılmış olan portatif kamelyayı taşıyorlardı ve zorlanıyorlardı, bunu anlamanız için bu insanlara 1 saniye bakıp 5 saniye düşünmeniz yeterliydi durumu idrak etmek için ama düşümmüyormuydu bu insanlar yoksa çok daha değerli bilgilerle mi meşguldü acaba kafaları bu kıymetli öğrencilerin bilemiyorum, ben o kadar büyük düşümüyordum belki de neyse gördüm ve yardım ettim, nasıl da mutlu oldular görmeniz lazım ''bana sen değil siz diyordu bu adamlar, '' karşıya duyduğunuz saygı aynı zamanda kendinize duyduğunuz saygıyı ve kalitenizi gösterir'' işte böyle güzel insanlardı, belki çok kısa bir süre yardımcı oldum ama gerçekten buna değerdi, keşke daha fazlasını yapabilsem, yapabilsek bu güzel insanlar için, belki de sadece ''öğrenci'' olsak yeterli ama işte bilemiyorum... Bu insanları düşünmemiz gerekiyor, bu insanların yerinede sorgulamamız gerekiyor a dostlar, saatlerce sabahtan akşama kadar inşaatlarda çalışan bir insandan, ve böyle bir kesimden, dünyayı, insanları, bilimi, siyaseti sorgulamasını beklemek ne kadar mantıklı?
Reklam
SEVMEYELİM Mİ NE YAPALIM NEREDE HATA YAPTIM BEN HELE BİR SÖYLEYİNNNN
Büyük Adam Ölünce:
Sene 1938, 10 Kasım... İstanbul Üniversitesi’nde saat 9'u 5 geçenin meşum haberi duyulmuş... Bir alman profesör var, Hukuk Fakültesinde, o da duymuş, şaşırmış. Derse girsin mi, girmesin mi bir türlü karar veremiyor. O sırada aklına rektöre müracaat etmek gelir. Kalkar, yanına gider. Aralarında şu konuşma geçer: - "Efendim, mütereddidim. Acaba ne yapsam?" - "Sizde böyle büyük bir adam ölünce ne yaparlarsa, onu yapın." İşte o zaman Alman profesör kollarını iki yana sarkıtarak: - "Bizde bu kadar büyük bir adam ölmedi ki... der." Kaynak: Atatürk'ün Nükteleri - Fıkraları, Hatıraları, Hilmi Yücebaş, İstanbul, Kültür Kitapevi, 1963. Sayfa: 39
Cuma sabahına daha uyandık Ne bu hal dünyayı baki mi sandık? Nasıl yaşıyoruz, neye inandık? Şükürden vaz geçip küfre boyandık 11-11-2016 Uğur UKUT Hayırlı cumalar ve hayırlı sabahlar cümleten.
KALDIMI BİLMEM Bağlandı yollarım biçareyim hep Umut örmeye güç kaldı mı bilmem Tüm bunlara acep ne ola sebep Hayat sürmeye can kaldı mı bilmem Yaralıdır gönül yorgundur beden
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.