Toplumun çoğunluğu özellikle gençler kulaklık takıyor.Artık neredeyse Peygamber Efendimiz (sav)'in selamı yayınız buyruğuna muhatap olacak kişi bulamıyoruz. Kendinize bir zikir listesi oluşturup bu şekilde manuel zikirmatik alıp,dışarı çıkarken yanınıza almayı alışkanlık haline getirip zamanınızı daha faydalı geçirmiş,ibadete dönüştürmüş olursunuz.Hem selamı yayan,hem selam alan olursunuz.bakın şimdi zaman 1 taşla üç beş kuş vurma zamanıdır.Kuşları kovalama zamanıdır.Ne yapsamda nerden ne kazansam zamanıdır.Bu şekilde hediye de alabilirsiniz Peygamberimiz'in beyanı ile,Hayra vesile olan,hayrı yapan kimse gibidir hadisinin muhatabı olursunuz düşünsenize o çektikçe siz de çekmiş gibi sevap kazanacaksınız.Acilen kâr zarar hesabı yapma peşinde olma zamanıdır geldi geçiyor bile.Bakın bunlar bizi insan gibi insan yapan şeyler nasıl takvalı olacağız yoksa?!Hangi hoca,alim takmışta bizim takalım?Peygamber Efendimiz (sav) olsaydı kulaklık takar mıydı?Ama ben Osmanlıda tedavi maksatlı olan musuki dinliyorum dermiydi?Zaten ruhu tedavi eden en'ler başındadır zikir.Bir Hz.Ömer (ra),Bi Hz.Ali (ra) ama der miydi? Kulaklak takan gördüm mü bir zombi daha dedirtmeyin.Göz birde tlfnda bırak selam almayı karşıdan gelen kişinin yüzüne bakılmıyor.Kulak dolu,göz dolu dünyanın stop düğmesine basmadır bu.Dalda bir kuş sesini mi var? etrafta kavgamı var?kazamı oldu?yardıma muhtaç insan çığlığımı var,otobüste ayakta yer verilecek bir yaşlı mı var vs.bakalım biz işimize müslüman duyarsız zombi olur mu?
Bazı insanlar küsmez, kin gütmez, tanımamazlıktan gelmez. Tanışmadan önceki mesafeye döner. Bunun adı ne mi? Buz gibi nezaket...
Reklam
Şöyle bir arkadaşınız olduğunu düşünün... Birlikte otururken bir fıkra anlatıyor. Tam siz kahkahalarla gülecekken bağırarak şarkı söylemeye başlıyor. Siz "Ne oluyor yahu!" diye şaşıramadan bu sefer bir karikatür gösteriyor. Siz karikatürü çözmeye çalışırken, SMA hastası bir çocuğun fotoğrafını uzatıyor hüzünlü bir şekilde. Gözleriniz hasta çocuğun yüzündeki çaresizliğe saplanıp kalmışken de müstehcen bir fotoğraf çıkarıp, arsız bir şekilde sırıtıyor. Böyle bir arkadaşla değil birkaç gün, birkaç saat bile vakit geçirseniz dengeniz bozulmaz mı? Sosyal medya böyle bir arkadaş işte. Bu ilişkide kahkahalarımız da yarım hüzünlerimiz de...Paylaşımlar arasında ışık hızıyla ilerlerken duygusal reflekslerimiz köreliyor. Yarım kalan kahkahaların üzerine maneviyat soslu acılar serpiliyor. Hüzün, daha insanın kalbine ulaşamadan eğlenceli bir şarkının nakaratında yok oluyor. Sonuç? Bazen arsız, çokça huysuz, oldukça ruhsuz ve kesinlikle güdümsüz bir yolculuğun sonunda insan yarım yamalak kalakalıyor.
Gösterişimiz evet budur;)
Az önce hem ibadet hem de serinlemek için abdest alırken yeğenimle (4 yaş) babamın muhabbetine de kulak misafiri olmuş oldum. Muhabbet şöyle dönüyor: Yeğenim Erva: "Dede bugün cuma mı? " Babam :"Evet de senin cumayla işin ne? " Yeğenim: "O zaman bugün bayram, elini uzat öpeyim dede:))) " Ablama ve enişteme bir daha imrendim... Geçen günde kabir ziyaretine gitmiştik. Annesine orda ne yapıldığını sormuştu. Ablam da dua edildiğini söyleyince, o zaman savaş bitsin diye dua edeceğim, dedi. O an konu Gazze değildi. Ama çocuk bu işte. Yaş iken hesabı. Gurur duyuyorum onunla, onu yetiştiren annenin kız kardeşi olduğumla, bizleri yetiştiren merhamet timsali ana babamla da... Maşallah barekallah demeyi unutmayın inşallah...
Kuguduck
Kuguduck
Söyle kumralım, için sızlamaz mı? Bilmem hatırlar mısın, gözlerim ne renkti?
Ülkede her gün bir vahşete uyuyor ya da uyanıyoruz. Kadın cinayetleri, çocuk istismarları, hayvan katliamları, orman yangınları... Kendi yaşam mücadelemde öyle büyük dertlerim var ki ülkenin gidişatından dolayı acılarıma acıyamıyorum bile. Her an kendi derdim ile ülkede var olan toplumsal bir başka derdi kıyas içindeyim. İki köpeğim var ama onları
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.