Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çekim Yasası- Benzer, benzeri çeker! Madde olarak bildiğimiz cisimler tamamen enerji Bildiğiniz gibi, bize okulda öğretilen şey; "maddenin yapı taşı atomdur" cümlesiydi. Evet bu doğru, ama bilim sınır tanımıyor ve elindekiyle yetinmiyor. Madde atomlardan oluşur, peki atom neyden oluşur? Cevaplarınızı duyar gibiyim; Nötronlar,
3 Kelebek (3 Yakîn)
Üç kelebek birlikte gezerlerken ateşi görürler. Merak ederler nedir ateş? Ve sonunda öğrenmeye karar verirler. Birinci kelebek biraz yaklaşır,geri döndüğünde şöyle der: -Ateş etrafına ışık veren bir şeydir. Bu tarifi yeterli bulmayan ikinci kelebek de gider ateşin yanına birinci kelebekten daha fazla yaklaşır ateşe, geri döndüğünde şöyle der: -Ateş etrafına ışık ve ısı veren bir şeydir. Ancak kafalarında hala soru işaretleri vardır ve tam olarak öğrenmek isterler ateşin ne olduğunu. Bu sefer üçüncü kelebek gider ateşin ne olduğunu öğrenmeye.Ateşe doğru yaklaştıkça ışık verdiğini anlar,biraz daha yaklaşır ve ısı verdiğini de anlar ama bunlar yeterli değildir.Biraz daha yaklaşır ateşe derken ateşe kapılır ve yanar. Üçüncü kelebek anlamıştır ateşin yakıcı bir şey olduğunu ancak bunu dönüp arkadaşlarına söyleyemez. Aşk da ateşe benzer. Yakıcıdır, kavurur içine düşeni.. Gerçek sevgiyi yakalayabilenin içinde bir kor yanar durur. Ancak bunu kendinden başka kimse bilmez.. Anlamak için ne bakmak, ne de yakınlaşmak yeterli değildir. YANMAK GEREKİR..
Reklam
Ali Şeriat'iye Dâir...
Ulemanın vaz ettiği menhecten yoksun oldukları için hakikati arama yolunda bir vadiden diğerine savrulan günümüz gençliğinin bir sığınağı haline geldi Ali Şeriatî. Meşhur deyimle “İslamcı gençliğin” takip odağı haline gelmiş Şeriati, dünden bugüne sorgulanamaz, ölçüye vurulamaz bir tabu olma yolunda da ilerliyor hızlı bir şekilde. İslamîleşme adı
Goëtia: Sinirlerin yatıştı mı Hugenň? Hugenň: Evet Goëtia, şimdi ne söyleceksen söyleyebilirsin. Goëtia: O halde insanları yalancı ve yapmacık olmaya iten nedir? Hugenň: Muhtemelen doğruluk ve iyilik adına sığındıkları vicdanları. Goëtia: Nasıl yani? Hugenň: Doğruluk ve iyiliğin yegane sığınağı olarak görülen vicdan o kadarda doğru değildir Goëtia. Goëtia: Biraz daha açar mısın? Hugenň: Tabi, kişiler olarak yaşamımızın odak noktasında doğrucu Davut olarak vicdanı tutarız, çünkü vicdanın mesele ne olursa olsun doğruyu söyleyeceğine olan inancımız öylesine yüksektir ki yardıma muhtaç birine sırf yardıma muhtaç olduğu için yardım ettiğimizi, meseleyi uzatmamak için söylediğimiz bahanelerin doğru olduğuna inanırız. Oysa durum tahmin edebileceğin gibi böyle değildir, onu, vicdanı rahatlatmak için yardım eder, ardı arkası kesilmeyen yalanlar söyler, yapmacık hareketler sergileriz. Bu yüzden vicdanımızın en insanca parçamız olduğunu söylesem muhtemelen yanlış olmayacaktır, çünkü o da tıpkı bir insan gibi çıkarlarını öncelik haline getirir, sonra kendini rahatsız etmesin diye gerçekleri kılıflarla örter, örneğin durum öyle olmamasına rağmen işçiyi düşündüğünü, zayıfı kolladığını söyler.
Sevgili olmak nedir biliyor musun? İki kelimelik bir “iyi geceler” cümlesini duymak için sabaha kadar beklemektir; o gelmediyse eğer, “günaydın” mesajını akşama kadar beklemektir. Onun sana bir şey anlatmasına gerek yok! Yüzündeki hüzünden, yüzünü göremiyorsan eğer sesindeki titreyişten ve hatta suskunluğundan bile iyi olmadığını hissedebilmektir sevgili olmak. Ne de olsa aynı yüreği paylaştığın kişidir o… Sevgili olmak; “Seni seviyorum” demek değil, gözlerinin içine baka baka “sadece seninim” diyebilmektir… “iyi misin” diye sormak değildir sevgili olmak, çünkü sen onun iyi ya da kötü olduğunu anlamak zorundasın; “neyin var” demek; Akıl verir gibi şunu, bunu yap demek değil, “senin için ne yapabilirim” demektir sevgili olmak. Çünkü o sevgiliyse eğer; bir şey yapabilmene gerek yok, yanında olduğunu göstermek yeterlidir ona, yeter ki eğilen başına omzunu hissettir. Fedakarlıktır, Mutluluğuna ortak olmak değil, mutsuzluğunu paylaşmaktır sevgili olmak… Sevgili olmak şehvet dolu gecelerden çok, sakin bir sabaha birlikte uyanmayı düşlemektir. Canından can olduğunu bilmektir.. Baba, Anne, Dost, Arkadaş olabilendir sevgili… Herkesin ilgisini çeken biri olduğun için değil, seni sen olduğun için seven, yalnızca kendisi olabildiği için sevmeyi tercih ettiğindir. Yetmez mi ki…?
KELEBEK HİKAYESİ Bir zamanlar üç kelebek birlikte gezerlerken ateşi görürler.Merak ederler nedir ateş? Ve sonunda öğrenmeye karar verirler.Birinci kelebek biraz yaklaşır,geri döndüğünde şöyle der: -Ateş etrafına ışık veren bir şeydir. Bu tarifi yeterli bulmayan ikinci kelebek de gider ateşin yanına birinci kelebekten daha fazla yaklaşır ateşe, geri döndüğünde şöyle der: -Ateş etrafına ışık ve ısı veren bir şeydir. Ancak kafalarında hala soru işaretleri vardır ve tam olarak öğrenmek isterler ateşin ne olduğunu.Bu sefer üçüncü kelebek gider ateşin ne olduğunu öğrenmeye.Ateşe doğru yaklaştıkça ışık verdiğini anlar,biraz daha yaklaşır ve ısı verdiğini de anlar ama bunlar yeterli değildir.Biraz daha yaklaşır ateşe derken ateşe kapılır ve yanar. Üçüncü kelebek anlamıştır ateşin yakıcı bir şey olduğunu ancak bunu dönüp arkadaşlarına söyleyemez.Sevgi ve bağlılık da ateşe benzer.Yakıcıdır kavurur içine düşeni.Gerçek sevgiyi yakalayabilenin içinde bir kor yanar durur.Ancak bunu kendinden başka kimse bilmez... Anlamak için ne bakmak ne de yakınlaşmak yeterli değildir.YANMAK GEREKİR ... Kelebek hikayesindeki gibi gidip gelmeyen kelebeği seçtim ben.Aşk yükü ağır gelip kaldıramayanlar,sevdiğini unutanlar o yolun bir lokmasında doyup geri dönenlerdi.Sevdim diye anlatsalar nefesleri boşa giderdi.Onlar uzaklaşıyor ben yaklaşıyorum.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.