Herkesin hızla uzaklaştığı bir yol kenarında yapayalnız kalmıştım. Elini aradım, yoktu. Kirpikleri buğular içinde bir şarkıdaydı. Büyüyen bir gölgeydim, gözleri çekildikçe.
Durgunluğu ikinci bir ten gibi giyinmişti bedenine. Yıpranmış bir zamanın ete kemiğe bürünmüş resmiydi ve dünyanın değerini, yaşamın bütünlüğünü ve derinliğini bize göstermek için doğanın önümüze koyduğu en trajik gerçekti.