Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nergizoloji

Nergizoloji
@nergizgnn
١=٢×٢ ✹ #GulistanDokuLiKuYe?
Çünkü eşlerini öldüren tek canlı, insan türünün erkekleridir.
Reklam
Öylece oturup bekledim, neyi beklediğimi ben de bilmiyordum.
Hayatın son adımının ölümün kapısına doğru olduğunu biliriz. Ama bizi hayattan uzaklaştıran bu son adım, ölümsüzlüğün ilk adımı değil midir sanki?
Sayfa 121Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
yahyâ kemâl;
Hafız'ın kabri olan bahçede bir gül varmış; Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle. Gece; bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış Eski Şiraz'ı hayal ettiren ahengiyle. Ölüm asude bahar ülkesidir bir Rinde; Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter. Ve serin serviler altında kalan kabrinde Her seher bir gül açar, her gece bir bülbül öter.
Sayfa 119Kitabı okudu
Derler ki devletler, dinler ve farklı farklı müktedirlerden kaynaklanan emir ve fermanlar insanın ve insanlığın ilerlemesinin önünü keser ve insanların onurlu ve erdemli olmasına izin vermezler. Bunun gibi toplumsal yasaklar ve sınırlara da karşıdırlar.
Reklam
Bu dünyaya kazık çaktım sanki. Her gün bir iki tanıdığımın ölüm haberini alıyorum. Ama bana bir şey olmuyor. Öyle görünüyor ki ölüm meleği, Azrail yani, bütün dostlarımı, arkadaşlarımı, tanıdıklarımı mezara götürmeden bana uğramamaya yemin etmiş. Her bir tanıdığımın ölümüyle beni bir kez daha öldürmeli ve sonra uğramalı sanki...
Mutluluk, onur, memnuniyet... Herkesin peşinde olduğu ama kimsenin bulamadığı, dile getiremediği bu şeyler burada, Yaşlı'nın yanındaydı. Çıplak, açık ve yalın haliyle Yaşlı'nın yanında. Ağacın altında, kavalın ezgisiyle uyumlu biçimde halaya durmuşlardı!..
Hissetmek ve hiç merak etmeden sessizce oturmak... "İnsan, kendini insanlarda bulunan bazı şeylerden, hislerden kurtarmalı"
"Tanrı aşkına, bırak da huzur içinde öleyim!"
Kalabalık bir kasabada, etrafı tanıdıkları ve akrabaları ile sarılmış bir haldeyken yüzünü divanın arkasına dönerek yaşadığı yalnızlık ne denizin dibinde, ne de yerin altında bulunur türdendi.
Reklam
Başkalarının gözünde yükselirken Hayat ayaklarımın altında akıp gidiyormuş. Artık her şey sona erdi. Yalnızca ölüm kaldı. Fakat bütün bunların anlamı ne? Neden? Hayat bu kadar kötü ve anlamsız olamaz. Ve eğer hayat gerçekten bu kadar kötü ve anlamsıza neden acı çekerek ölmeliyim?
Ölü zamanlar içinde yaşıyoruz. Yani zaman ölmüş burada. Biz de... Ölü zamanın kahramanları, savaşçılarıyız...
"Kederimin beni günlük hayatın işlerinden alıkoyduğunu söylemeyi yapmacık buluyorum. Aksine beni, avutan demeyeceğim ama oyalayan tek şey bu.
O dar sokaklardaki küçük banklarda oturup umut, hasret ve özgürlük dörtlüklerini yakaladım karaladım.
İnsan bazen eski günlere, dönemlere dönmek istiyor, ama bugünü de, içinde olduğumuz zaman da unutmamalı.
194 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.