Ne yaparsan yap, nereye gidersen git, gördüğün hiçbir şeyin önemi yok, yaptığın her şey boşuna, aradığın her şey sahte. Var olan tek şey yalnızlık, her seferinde er ya da geç karşında bulduğun, dost ya da yıkıcı yalnızlık; onun karşısında,her seferinde yalnız kalıyorsun, yardımdan yoksun, şaşkın ya da afallamış, umutsuz, sabırsız.
Konuşmaktan vazgeçtin ve sana cevap tek şey sessizlik oldu. Ama bu sözcükler, boğazında takılıp kalan bu binlerce, milyonlarca sözcük, arkası gelmeyen sözcükler, sevinç çığlıkları, aşk sözcükleri, budalaca gülüşler, peki onları ne zaman bulacaksın yeniden?
beraber delireceğiz başka türlüsü ne mümkün
ey tabiat ! bizi affet !
hakkını veremedik yaşamak mucizesinin
oysa...
geldi çattı deliliğimizin çağı !
hükmü kalmadı heyhat tarifin ve tavsiyenin
iyi niyetliydik esasen denedik
denedik ve kaybettik yaşamak muharebesini
tarih bizi böyle yazsın.
Göz mü mühim kömür parçasımı, kiremit mi mühim kafa mı, diye düşünmek nasıl aklımıza gelmiyorsa ve bütün bunları nasıl hiç mütaala yürütmeden kabule mecbursak, hayatın daha başka türlü birçok cilvelerine de aynı tevekkülle katlanmaya mecburuz.