"Neşet Baba,
'Cahildim, dünyanın rengine kandım.' der bir türküsünde..
Sayfa 194Kitabı okudu
Ne der Neşet Baba: "Uyku girmez gözüne, gönlü viran olanın." İyi uykular gönlü viran dostlarım.
“Derste benim bebelere İslam Felsefesi anlatıyorum.Konu Batınilere geldi.Batın ne demek onu anlatmak lazım önce.İç dedim,karın dedim,örtük vs. dedim ama bir şey eksik.Hızır gibi yetişti Neşet Baba; "Batınım sen oldun zahirim sensin" der babamız çocuklar dedim, taşlar yerine oturdu.”
Kulağımıza okunan ezanın, anneden yenilen ilk dayağın, akşam ezanında eve dönen babanın, sokak lambalarının altında oynanan yakan topların, gelin arabası gibi süslenen bisikletlerin, sobanın etrafın da toplanan ailenin adıdır VATAN. Komşuya giden ve hep dolu gelen yemeğin, gelirken hep başı koparılan ekmeğin, Ramazan'da heyecan ile beklenen ezanın, davulcusu gözlenen sahurların, pide kuyruklarının, ilk teravih heyecanının yaşandığı yerdir VATAN.
Tuzlu kahvenin, beline bağlanan kırmızı kuşağın, eline yakılan kınanın, baba evinden çıkarken yapılan ağıtların, hayır duaların, yüksek yüksek tepelere ev kuranların yurdudur VATAN.Neşet Ertaş'ın sevdasını, Serdengeçti'nin gözü karalığını, Halil Kantarcı'nın inadını, Cemil Meriç'i, Cemal Süreya'yı toprağın da teskin eden kokunun adıdır VATAN.Kürtçe, Türkçe, Lazca şarkılarda anlamasa da duygulanan insanların, şarkıların hepsine "Türkü" dediği topraklar buralar. Çelişkilerimiz, kavgalarımız, çabalarımız, heyecanlarımız, umutsuzluklarımız, mutsuzluklarımız ile çok güzel insanlarız.
[ Ezgi Akgül ]