TELE-FOTO 1
bir yahudi amcasından
eski bir roman
voltava suyu mu vitezslav nezval
/burası hür prag radyosu
sokaklarda çarpışılıyor
kar/
komşusu gizlice kafka okurmuş
üstüne yokmuş doğrusu
skoda fabrikalarında çalışıyor
ikinci lig’de kaleci durmuş
sapsarı bıyık ve sakal
tamam (...)
Gittiği yerlerde Orhan Veli'yi tanıtmaya çalışan Nazım Hikmet, 1958 yılında yazdığı Slavya Kahvesi'nde Şair Dostum Tavfer'le Yarenlik şiirinde de konuk eder, sevdiği bu şairi:
Hele sabahları, hele baharda,
Pırağ şehri yaldızlı bir dumandır
ve kızıl, kocaman bir elma gibi
Nezval geçer taze çıkmış kabrinden
Paramparça yüreği de elinde
ve Orhan Veli'yle karşılaşırlar
Urumelihisarı'ndan gelir o
ve telli kavağa benzer Orhan'ım
yüreciği delik deşik onun da.
1955 yılında Budapeşte'deki Kent Radyo'sunda bir konuşma yapan Nazım Hikmet, çok seyahat ettiğini söyler. Bunun üzerine şaire sorarlar: "Acaba bu sık seyahatleriniz sırasında yanınızda bulundurduğunuz kitaplar nelerdir?"
Nazım'ın yanıtı çok açıktır: "Şimdi size söyleyeyim. Mesela benim bavulumda neler var. Bir defa
Selam size yoldaşlarım
Sizler, kızların kızları, erkeklerin oğulları
Doğduğunuz ülkeyi seviniz
Benim gibi ve tüm Slavların sevdiği gibi
Onu elde etmek için savaşmak zorunda kaldık
Ve gereksiz sözlerle değil, hayatlarıyla
Onun yumruğunu ve kalkanını yaratanların
Gömütleri hâlâ tazedir
Bunca yoksulluğa karşılık
başkaldırsın diye halklar
biitün silah tüccarlarına
ve purolu lordlara ve savaşa
başkaldırsınlar diye
söylerim barış türküsünü.