Nasıl Bağışlayabilir ki İnsan, Kendisine Kötülük Eden Elin, Sahibine Ettiği Kötülüğü;
Eğer acı çeken bir dostun varsa, dinleneceği yer ol acısının; ama adeta sert bir yatak gibi ol, bir sahra yatağı gibi: en çok böyle faydan dokunur ona.
Ve bir dostun kötülük yaparsa sana, de ki: "Bağışlıyorum seni bana yaptığından ötürü; ama kendine yaptığını - nasıl bağışlayabilirdim ki bunu?"
Böyle dile gelir tüm büyük sevdalar: bağışlamayı ve merhameti de aşar onlar.
-Böyle Söyledi Zerdüşt - Nietzsche-
Ve o, son kez konuştu benimle: "Ey Zerdüşt, yemişlerin olgunlaşmış, ama sen yemişlerine layık olacak kadar olgun değilsin!
Bu yüzden yine yalnızlığa dönmek zorundasın. Çünkü daha da olgunlaşmalısın."
Ve yine güldü ve kaçtı:Ondan sonra sanki katmerli bir sessizlik kapladı çevremi.
Ben ise yerde yatıyordum.
Şimdi her şeyi duydunuz ve neden yalnızlığıma geri dönmek zorunda olduğumu da.
Sizden hiçbir şeyi saklamadım, dostlarım.
Ama bir şey daha duydunuz benden, bütün insanların arasında kimin en suskun olduğunu
Ve öyle olmak istediğini de!
#Nietzsche
-BöyleBuyurduZerdüşt
Oturmuş bekliyordum orada, neyi? Hiçbir şeyi!
Tadına varıyordum, iyi ve kötünün ötesinde,
Bazen aydınlığın, bazen gölgenin,
Derken dostum, ansızın bir, ikileşti.
Ve yanımdan Zerdüşt geçti…
_Nietzsche'nin Zerdüşt'ün başına yazdığı söz, bütün felsefe metinleri için geçerlidir: "herkes ve hiç kimse için"... bu da şu demek: anlayabilecek durumda olan herkes anlayabilir; ama, işte, hiç kimse o durumda değil..."
Kafamda yer kalmıyordu artık, susmuyordu düşünceler. Yazayım dedim kağıt da kalmadı, konuşsam duvar...
Buradan Böyle Buyurdu Zerdüşt'e geçelim:
"Nosce te ipsum" (Kendini bil)
İnsanları sevmek mahvederdi beni.
Ateş oldum, yanıp tutuştum kendi düşüncelerimden...
Mutluluğumdan yaralandım ben: tüm acı çekenler hekim olsun bana!
İnsan unuttu mu iyileşir çünkü.
Herkes aynı şeyi ister, herkes aynıdır:başka türlü hisseden kendi ayağıyla gider tımarhaneye. "Eskiden tüm dünya deliydi," - der en akıllılar ve göz kırparlar.
~ Böyle Söyledi Zerdüşt, Friedrich Nietzsche