Oturup kalkarak, ev içinde dolaşarak 2 saatte rahat rahat bitecek, akışına kapılacak kitaplardandı. Eşi intihar eden bir adamın dilinden anlatılan olaylar, hislerden oluşuyor. Dostoyevski'nin anlatımı zaten insanı içine çekiyor, 103 sayfa su gibi geçiyor. Konuşmak, konuşabilmek, geç kalmadan konuşabilmek çok kıymetli. En yoğun bunu okudum satır arkalarında. Üzerine bolca psikoloji konuşabilecek, kısa fakat vurucu bir kitaptı.
Not: Kitap kapaklarına basılan illüstrasyonlara benden +1.