Bir Pazartesi akşamına denk gelsin isterdim bu kitabın bitişi... (Olmadı) Saat 22:30’a kadar bekleyip “niye bu saatte yayınlıyorlar böyle güzel diziyi” hayıflanmalarımla yeni bir bölüm izlemiş, kafamda türlü replikler ve yüzümde anlamlı-anlamsız sırıtma ve mutlulukla uyumuş olurdum...
Kitap...
Kitap öyle yapmadı.. Güldürüp güldürüp (arada düşündürüp) hooop uçurumdan attı bizi...
Normal şartlarda filmi çıkmış olan bir kitabın karakterler benim kafamda canlansın diye önce kitabını okur sonra filmini izlerim. Bu kez öyle olamadı, diziyken sevdik biz Leyla ile Mecnun’u kitabı okurken de ilk kez iyi ki dedim çünkü ben kafam da öyle başarılı cast kuramazdım... Sesler, ifadeler, Mecnun, İskender abi, Erdal bakkal, İsmail abi (yeri hepsinden farklıdır), Yaviz, Leyla, Zeynep her biri yeniden canlandı. Tekrardan çok sevdiğin arkadaşlarına kavuşmak gibi bir duygu yaşandı..
Bi de “Friends” dizisinde yaşamıştım çok sevdiğim arkadaşlarımdan ayrılma duygusunu, şimdi kitap incelerken dizi tanıtımına geçtim ama ilgili kitabın evrimi diziyle başladığı için çağrışım çağrışımı getiriyor..
Uzun lafın kısası diyeceğim o ki bu kitabın anlamı benim için “ O gemi bir gün gelicek”, belki bu mottoyla bu dizi bir gün tekrar başlayacak.. yani umut ediyorum.. Kimler kimler gelmedi ki 10 yıllar sonra..