Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İki kişi evlendiğinde, ikisi de yarın değişecek belirli bir imgeyle evleniyorsun. Evlendiğin kadın yarın aynı olmayacak. O kadın canlı, gelişiyor, ilerliyor; yarın, yarın olacak. Onun burada, nikah salonunda deftere imza attığın o anda sıkışıp kalmasını bekliyorsan, saati durdurmaya çalışıyorsun demektir.
Mesela bir hadiste Efendimiz (sas) şöyle buyurmaktadır: "Nikah benim sünnetimdir. Kim benim sünnetime uygun davranmazsa benden değildir. Evlenin. Çünkü ben (kıyamet günü diğer) ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim."
Reklam
Kadının bir tek beklentisi vardı aslında. Dul olarak hayatan sürdürmek elbette oldukça zordu. Bir adamla birlikte olmak, mütevazı bir nikah yapmak, evine yerleşmek ve çocuklarına bakmak ona yetiyordu. Bunu ona konduramıyordum. Oysa o bir kadımdı ve bu sıradanlıklardan uzak olmalıydı. Onun bakışları için şarkı söylenmesi gerekiyordu. Parmak uçlarına şiirler kondurmak gerekiyordu. Onun için kimseler yokken ağlamak gerekiyordu.
En hayırlı nikâh en kolay olanıdır.
Sayfa 39 - (cilt 4) D2117 Ebu Davud nikâh 30-31Kitabı okuyor
Nikâh benim sünnetimdir. Kim benim sünnetime uygun davranmazsa benden değildir. Evlenin. Çünkü ben(kıyamet günü diğer,) ümmetlere karşı sizin çocukluğunuzla iftihar edeceğim.
Sayfa 31 - (cilt 4) İm 1846 ibn Mace nikâh 1Kitabı okuyor
Zygmunt Bauman, "İngiltere'de 'birlikte yaşayanlar' ortalama iki yıl birlikte oluyorlar. Britanyada evliliklerin %40'ı boşanma ile neticeleniyor. ABD'de oran %50 ve her sene daha fazla yükseliyor. Hugh Wilson'un "yılda ya da altı ayda bir trafik muayenesi teklifini artık daha fazla insan makul bulmaya başladı... İlişkiyi altı ayda bir yeniden değerlendirmek... Birbirine bağlı çiftler arasında gittikçe moda olmaya başladı... ABD'de, nikâh sözleşmesinin iki yılda bir (hiç değilse on yılda bir) yenilenmesi projesi, gittikçe daha yüksek perdeden değerlendirilmeye baş- land1332" diyerek karı koca ile sürücü-araba ilişkisinin materyalist bir zeminde buluştuklarını ve aile, evlilik, sadakat, vefa gibi değerlerin çözüldüğüne işaret etmeye çalışıyor.
Reklam
Bizler, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in kızının nikâhını örnek almayacağız da, kimin nikâhını örnek alacağız. Çok tanınmış birinin kızının nikâhını mı örnek alacağız? En çok Allah ve Resûlü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i sevdiğimizi iddia edip; Allah’ın ve Resûlü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in emrine uymayan bir nikâh nasıl olabilir? Bir Müslüman olarak Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in kızının nikâhını örnek almak istiyorsak -ki bize yakışan budur- nikâh konusunda da örnek almalıyız.
Nikâh günü onlarca, yüzlerce veya binlerce kişi bir salonda bir araya geliyor. Haremlik-selamlık dense, yobazlık sayılıyor. Bu tavırlar Müslümanların nikâhlarında oluyor. İlahiler eşliğinde kadın erkek karışık bir nikâh oluyor ve bunun adı da İslâmî düğün oluyor. Bir organizasyon şirketinin reklamında okumuştum: “İslam’a uygun düğün için sizi bekleriz!” yazısının altında kadın erkek karışık bir düğün salonu resmi vardı.
Amin Yâ Rabbil‘âlemîn..
Anne ve Baba izni olmadan, izni geçtik haberi olmadan kıyılan nikâhlara ne demeli! İş bu gizli nikâha gelince ne hikmetse gençlerimiz “Hanefi mezhebinde veli izni şart değilmiş” derler. Hâlbuki daha düne kadar “Mezhepler neden var?” diye soru soranlar; şimdi Hanefi mezhebinden hüküm bulup ona göre amel ediyor. “Din tek, mezhep neden dört” diye nara atan; gizli nikâh için Şafii mezhebinden Hanefi mezhebine geçiyor. Allah’ım sen bizlere merhamet et! Merhametin ile muamele et! Bizlere acı, bizleri affet…
Tövbe estağfirullah. Var de mi bunlardan?
Yaşamış olduğumuz bir hatıradan bahsetmek isteriz : Nikâh için bize gelindiğinde, çifte düğün tarihini sorduk; “Daha bir yıl var.” dediler. “Peki! Nikâh niye bu kadar erken yapılıyor?” Cevap şöyle: “Ben nişanlımın evine gidiyorum, bazen geziyoruz; günaha girmeyelim diye.” Dedim: “Bu nikâhtan sonra, nişanlının evine gidince ayrı odalarda mı yatacaksınız?” “Tabi ki” dedi. “Neden? O senin eşin değil mi?” “Ama halen nişanlıyız.” diye cevap verince: “Bu nikâh nişan nikâhı mıydı?” “Hayır!” “O zaman sen rahat gezelim diye nikâh kıyıyorsun. Şeriatımızda rahat gezin diye bir nikâh yok!..”
Reklam
İslam Kadın Fitne
İslam dünyasında kadın, zina suçunun işlenmesinde birinci derecede suçludur. Kadının yanında erkek olmadan dışarı çıkması suçtur. Kadın, ibadetini dahi evinin en karanlık odasında yapmalıdır. "Kadınlarınızın namaz kılacakları yerlerin en iyisi evlerinin en tenha yeridir: İmam Ahmed Müsned h.no 25944 Görüldüğü gibi ibadet ederken bile erkekler ile kadınları ayırmaktadır. Başka bir sahih hadis daha: "Benden sonra erkeklere kadınlardan daha zararlı bir fitne sebebi bırakmadım: (Buharı Nikah 17; Müslim Zikir 97 98.)
Nikâh olmadığı sürece nişanın pek bir ehemmiyeti yoktur. Nişan hiçbir şekilde aradaki mahremiyeti ortadan kaldırmıyor. Ey bu ümmetin gençleri! Nikâhdan başka hiçbir şey neslimizi güvence altında tutamaz. Nikâhı nişan ile bitirmeyiniz…
Esasen ben sadece Sevgi'yle evliyim diyemem, yüzük Sevgi'de olabilir ama benim nikah daha çok kayınpederledir.
Müslüman erkekler! Hani nikah esnasında İmam Efendi Mehir diyor ya! Siz de “Bir ara veririz.” diye içinizden geçiriyorsunuz ya!.. Veya hanımınız, sizden hakkı olan mehri isteyince olay çıkartıyorsunuz ya! İşte, böyle yapmayın. Bakın Yüce Allah ne buyuruyor: “Evlenip de birlikteliğinden yararlandığınız hanımlara mehirlerini Allah’ın bir emri olarak veriniz…” (Nisa, 24) Bir başka ayet-i kerimde ise: “Evlendiğiniz kadınlara mehirlerini gönül hoşluğuyla verin…” (Nisa, 4)
Mehir; Kadının, kocasının kendisi ile evlenmek için akit yapması veya gerçekten zifafta bulunmasıyla hak ettiği maldır. Şimdilerde sadece dilde kalmıştır. Nikâh esnasında konuşulan miktar gelin hanıma verilmiyor, verilen mehir ise bir ihtiyaca binaen alınıyor ve bir daha geri ödenmiyor.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.