Hani bazı kitaplar vardır böyle okuyup bitirdiğinizde kendinizi bir boşluğa düşmüş gibi hissedersiniz ya ben bu eseri okuyup bitirdiğimde tam olarak bunları yaşadım.Türk edebiyatının klasiklerini neden şimdiye kadar neden okumadım dedim çünkü yazar kısacık bir eser olmasına rağmen o kadar güzel anlatmıştı ki okurları derinden sarsıyor.Konusundan bahsedecek olursam güzel bir kasabada öğretmenlik yapan Zehra hanım ;zaafa düşkünlüğü ve çirkinliğe acımayan biridir.Kısa zamanda öğrenciler ve kasaba halkı Zehra öğretmeni çok severler.Zehra öğretmen hiç beklemediği bir zamanda hiç bilmediği şeyleri öğrenmesiyle hayatı tekrardan sorgulaması ve kalbinde olmayan acıma duygusunu kazanacaktır.Önyargı,yalan,gerçek ve aile gibi konular üzerinde durulmuştur.Son sayfalara doğru hüznün artacağı muazzam bir eserdir.
Bana bu kitabı tavsiye ettiğin için teşekkür ederim
Bir sabah gözünü açarsın, bir bakarsın ki hiç bir şey eskisi gibi değildir. Yaşadığın onca yıldan geriye hiç bir şey kalmamış, hayatın başka yollara girmiş, değer verdiklerin değerini yitirmiş dost olan,dost görünen,arkandan konuşan, dolu atıp boş tutan, kuru sıkan belli etmiştir kendini... Yeniden doğuşu yaşayan benliğinde kararlar beyninde uçuşup hedefi bulduğunda,geriye sadece sen kalmış, aydınlanmanın dibine vurmuşsundur...Ne yaşadığın şehir kalmıştır geride,ne harcanan yıllar... İçine yani kürkçü dükkanına dönme vaktidir. Daha bir umutlu, daha bir ayakta , daha bir mutlu. Keşkeleri,belkileri,değersizleri geride bırakıp hayatın getirisinde eyvallah ederek bakarsın geleceğe umutla,yine yeni yeniden diyerek bir cümle sığınırsın...