"Hayat ciddi ve zordur. İyi durumda olan insanlar, durumu kötü olan öbür insanlara, fazladan sahip olduklarıyla yardımcı olmak istemezse, sonumuz hiç iyi olmayacak."
Büyüklerin kendi dertleri var. Çocukların kendi dertleri var. Ve bazen dertler çocuklardan ve büyüklerden daha büyük oluyor; o zaman da dertler, bu kadar büyük ve geniş oldukları için çok fazla gölge ediyor. Böyle zamanlarda anne-babalar ve çocuklar bu gölgede oturur ve üşürler. Çocuk babasına gelip bir şey sorduğunda, babası homurdanır:
" Beni rahat bırak! Kafam çok dolu!"
Pöh; sonra çocuk sessizce çekilir, babası da gazetenin arkasına saklanır. Anne odaya girip, " Ne oldu size?" diye sorduğunda ikisi de, "Yok bir şey," der ve ondan sonra bir tatsızlıktır başlar. Bazen de, anne ile baba çekişirler ya da Noktacık'ın anne-babası gibi, hiçbir zaman evde olmazlar ve çocuklar da yabancı insanlara teslim edilir, örneğin Bayan Andacht diye birine. Ya da başka birine, sonra da...
Yazarken, aklıma birden aslında bu düşüncelerin yetişkinler tarafından okunması gerektiği geldi. İşte yine bir gün evde boğucu bir hava olduğunda, bu sayfayı açın ve okumaları için anne-babanıza verin. Tamam mı? Zararı olmaz.
Herkesin okuması gereken, nefis bir çocuk klasiği. Savaş öncesi Alman toplumu hakkında da ufak tefek bilgiler veriyor. Kesinlikle kaçırılmamalı. Çeviri kalitesi ayrıca takdiri hak ediyor.