"Şunu iyi bilin ki, gösteriş budalası
insanlardan, gösterişli laflardan, gösterişin kendisinden hiç hoşlanmam, bu bir!
Kibirden, kendini beğenmişlikten, bütün bu dağları ben yarattım havalarından, süslü kişiliklerden nefret ederim, bu iki!
Yalakalardan, yalakalıktan, yalakaca edilmiş laflardan ve davranışlardan da nefret ederim bu üç!
Dördüncüsü; gerçeği, içtenliği, samimiyeti çok severim. Ve Dostoyevski'nin dediği gibi: gerçeğin, her şeyin üstünde, zavallı egoların bile üstünde tutulmasını isterim. Arkadaşlığın karşılıklı, açık sözlü ve yalansız olanı için canımı veririm. Evet buna bayılırım sayın generalim! Arkadaşlık, hassaslık ve incelik isteyen bir iştir. Öyle kabalığa, özensizliğe, alaycılığa gelmez!."
alper’den 700 lira borç aldım bugün
israil devleti gömülsün diye karanlıklara!
çünkü eğer borcu varsa bir mazlumun
başka bir mazluma
bir mazluma
mazlum…
sevgilim
tam buraya uygun bir ayet bulamıyorum.
Bir şair de ne olur evine ekmek taşısın
Durup çocuklarla konuşsun, bugün hava
Güzel olacak desin, maça gitsin, bağırsın
Hep kendini deşen bir hançer olmasın şiir
Ebu Tahir Ömer hayyam a sorar milletin bahsettiği gibi gerçekten zındıkmısın diye,
Ömer hayyam cevap verir:
-Ben mahşer gününün dehşetinden başka iman,secdeden başka namaz tanımayanlardan değilim.
Ben nasıl mı namaz kılarım? Bir gülü seyrederim,yıldızları sayarım,yaratılışın güzelliği, onun düzenin deki kusursuzluk karşısında büyülenirim, Rabbimin en güzel eseri olan ınsanın,onun bilgiye aç beyninin, aşka aç gönlünün , uyanmış veya tatmin edilmiş tüm duyularını karşısında hayranlığa kapılırım.
Modern düşünceye ve kültüre ait temel kavram ve perspektiflerin sorunsallaştırılmasıyla estetik algıya baktığımız zaman,
Rekonstrüktif ve Estetik Postmodernizim açısından devrimdir.
1912 yılı 14 nisanı 15 nisana bağlayan gece Titanik battığında atlas okyanusuna sadece canlar ve gemi batmadı, Hayyamın Rubaiyat kitabının tek nüshasıda okayanusun diplerine doğru döküldü