Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bahar

benim bir odam olsun, duvarına bir resim yapış­tıracak kadar benim olan bir oda. başımı avuçlarımın içine alıp ağlayabilecek kadar bir oda. bir de evim olsun
Sayfa 161
Reklam
beynimde doyurulmayan bir nokta var. bütün pişmanlıklar, düşmanlıklar, arzular hep bu noktada. bu noktayı hissediyorum. parmağımla gösterebilirim.
Sayfa 164
içimde bir yangın; büyüdükçe büyüyor. yaşamın tadı gitti. (var mıydı,bilmiyorum.) karnımda, insanın ansızın düşünce hissettiği o tuhaf duygu var. içimden ağlamak geliyor. emniyet duygumu kaybettim, coşkumu kaybettim, umudumu kaybettim, kendime olan güvenimi kaybettim. içimde vicdan azabına benzeyen, veda duygusuna benzeyen bir duyguyla günlerim geçiyor. işin kötüsü bu hep böyle sürecekmiş gibi. bir odaya kapanıp kimseye duyurmadan içimden doya doya ağlamak geliyor.
Sayfa 166

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
kendimi hayata alıştıramadım. hiçbir yerim nasır tutmadı, hala kırılganım, hala bir yerlerim hemen acıyıveriyor.
Sayfa 121
belki de yalnızca acıyı duymak için taşırız göğüs kafesimizde bu çırpınan kuşu. içimde bir yer acıyor. bir yerim kanıyor.
Sayfa 88
Reklam
gökyüzü bulutlarla örtülü. sarı bir ışık var. hastalıklı, ölü benizli sarı bir ışık. böyle bir ışıkla aydınlanan bir dünyada insan, nasıl olur da yaşamayı sevebilir? bütün tesellileri kusuyorum. yaşamayı hiç değilse bugün içim kaldırmıyor. kestirme yolları kullanmak ne kadar rahatlatır insanı?
Sayfa 77
"aşkın acısını gurbet dindirir"miş. belki benim acımı da...yaşamak istemiyorum
Sayfa 76
içimde patlamak isteyen ve benim güçlükle önleyebildiğim bir dinamit var.
Sayfa 72
bu gri, gamlı gökyüzünün altında sonsuz, uçsuz bucaksız bir mezarlık uzanmalıymış gibi geliyor bana. böyle bir gökyüzüne böyle bir zemin yakışır. içimde uyuyan ve bir daha düşünmek istemediğim yaşanmamış bir hatıra kıpırdıyor
Sayfa 71
oysa hırsızlığın servet, namussuzluğun ödül, başarının ceza olduğu bir garip ülke burası. iki eliyle önündekini doğrultamayanların yönettiği bir ülke.
Sayfa 75
Reklam
bu hayatı metanetle karşılamayı öğrenemedim bir türlü.
Sayfa 67
bunalım yaşıyorum. şiddetli can sıkıntısı içindeyim. yapacak hiçbir şeyim yok, beklemek dışında. beklemek...yıllardır hiç tren geçmeyen bir istasyonda gelmeyecek yolcuları beklemek benimkisi. bu akşam önümde bir ışık yandı ve içinde bulundu­ğum koşulların ne kadar umutsuz olduğunu gördüm; bu manzara canımı sıkıyor.
Sayfa 54
farklı bir dalga boyundayım. yaşamın tadı kaçtı. bazen olduğu gibi sürekli nedensiz acı duyuyorum. korku duyuyorum. zihnimde sürekli birisiyle konuşuyorum, birisiyle kavga ediyorum
Sayfa 43
avludaki vişne ve armut yapraklarını döktü. hiçbir avuntum yok. oysa bulutlarla, yapraklarla, ağaçlarla, mevsimlerle, akşamlarla, sabahlarla birlikte yaşamak istiyorum. yaşam bensiz akmasın istiyorum, saçlarımdan habersiz bir yaprak kımıldamasın istiyorum. yaşamı içmek, bütün zerrelerimde hissetmek istiyorum. oysa ben odalara kilitlenip kaldım.
Sayfa 39
yazık! bu yaşam başkalarına gül yüzünü gösterdi, bize hep amors durdu Ethem. öyle zoruma gidiyor, öyle zoruma gidiyor ki...
Sayfa 37
1.156 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.