Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gizem Karaduman

Bir insanın güzelliği ile diğerinin güzelliği arasındaki yegane fark insanların güzellik anlayışıdır.
Reklam
İnsanlar genellikle avlanır gibi ilişki kuruyor. İhtiyaç hissettiklerini arıyor, aradıklarını karşılarındakinde bulmayı umuyor ama bulamıyorlar. ilişkiye böyle bir gereksinim olmaksızın girmekse bambaşka bir şey.
Gereksinim zihindeyse tatmin edemezsiniz. Gereksinim zihinden geldiğinde beraberinde yargıyı, bilgi birikimini de getirir. Cinselliği baş edilmesi bunca güç kılan da budur. Zihnin sekse ihtiyacı yoktur. Zihnin gerçek gereksinimi cinsellik değil sevgidir. Sevgiye zihninizden öte gereksinen ruhunuzdur.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Değiştiğinizde ne olur? Herhangi bir nedenden ötürü alkole gereksinmeniz kalmaz. Kendinizle baş başa olmak sorun değildir artık, zevkine varırsınız. Siz içmezsiniz ama arkadaşlarınız aynıdır, herkes içer. Kendilerini duygusuzlaştırır mutlu olurlar.Ama siz mutluluklarının gerçek olmadığını açıkça görürsünüz. Mutluluk dedikleri duygusal acılarına karşı çıkmaktır. Bu "mutluluk" içinde öylesine yaralıdırlar ki başkaları ve kendilerini yaralamaktan zevk alırlar.
Sevgi yolunda “eğer” yoktur. Sizi herhangi bir nedene dayanmadan sever, sevgimi doğrulamaya çalışmam. Yaşama biçiminiz hoşuma gitmiyorsa hoşuma giden birisiyle birlikte olurum.
Reklam
Yaşam size neye gereksiniyorsanız onu sunar.
Evde, okulda taktığımız maskeler var, büyüdükçe maskelerimizin sayısı da artıyor.
Eğitim diye adlandırdığımız şey insanın evcilleştirilmesinden öte bir şey değil.
Çocukken masumuz, sevgiyi ifade etmek bizim için doğal. Ama sonra ne oluyor biz? Bütün dünyaya?
İnsanlar sürekli bir yaralanma korkusu içinde yaşıyor. Bu da nereye gidersek gidelim büyük bir dram yaratıyor. İnsanların birbirleriyle ilişki kurması duygusal olarak öylesine acı verici ki görünürde hiçbir neden yokken öfkeye, kıskançlığa, üzüntüye kapılıyoruz. "Seni seviyorum" demek bile korkutucu olabiliyor.
Reklam
Geleceğe giden hazır bir yol yok. Yolumuza devam ederek yollar yapıyoruz.
Ben başıma gelen şeylerin toplamı değilim, ben olmayı seçtiğim şeyin.
Toplumlar da depresyona girer, psikoz geçirir ve kontrolünü kaybeder. Ancak sonuçları bireysel yaşantıyla kıyaslandığında daha yıkıcı olur. Savaşlar, katliamlar bunun sonuçlarıdır.
Zenginliği çoğaltmak için yoksullar çoğaltılıyor ve diğerlerinin yoksulluğunu çizginin dışında tutmak, bu çok azın zenginliğini gözetmek için silahlar kat kat artıyor, bu arada yalnızlık kat kat artıyor: Bize ne yiyecek ne de sevecek bir şey veren, çoğunluğu yiyecek açlığına, çok daha fazla kişiyi de kucaklaşma açlığına mahkum eden bu sisteme hayır diyoruz.
Sayfa 194Kitabı okudu
2.040 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.