Hakikatte Kâbe Rahmanî sırların tecelli ettiği yerdi de dağlar ve yollar oraya koşup gelmiş, onu çevrelemişlerdi. İstikametten münezzeh bir madde ama madde ötesi hakikatlerin mekânıydı. (...) Binanın kendisi bir madde idi ama hakikati yüksek bir ruhtan ibaretti. Sert bir madde ve yüksek bir mana. İlahî hakikatler ile yaratılmış hakikatlerin buluştuğu yer.
Timsahın kendisinin yaşamadığı ama gözyaşlarının bolca aktığı ülkeler sıralamasında bir hayli iddialı bir yerde olduğumuzdan da şüphem yoktur! Bu yargıya, Sivas Katliamı'nı kınayan nice politikacıyı görünce vardım.
(...) Ve, süvarinin dediği yöne doğru bakan Edmondo De Amicis, sis dağılıp İstanbul gözler önüne serildiğinde şunları yazar: "Şimdi anlat bakalım zavallı, bu ilahi hayali anlatabilmek için kâfi gelmeyen kelimelerinle günaha gir! (...)