Ama acı,istek,endişe,korku ve pişmanlık...Bunlardan hiçbirini birbirinden ayri olarak hisetmiyordum,hepsi birleşmişdi ve tek hissetiğim yaşamakta olduğumdu.
Çünkü ben ozamanki ben değilim,her nekadar üzerinden dört ay geçmiş olsa da ve o eski 'Ben' ile ayni apartmanda yaşıyor ve aynı masada,onun kalemi ve onun eliyle yazıyorsamda....O zamanki adamdan oldukça farklıyim,bu yaşadığım deneyimden dolayi ona artik dışaridan tıpkı bir yabancı gibi soğukça bakıyorum ve onu bir oyun arkadaşı,yoldaş, çok iyi tanidiğım ve doğasinin özünezde ayrıca bildiğim bi arkadaş gibi tarif edebilirim,ama artık o adam değilim. Bir zamanlar bir parçam degilmiş gibi hakkinda konuşabilir,suçlayabilir ve hüküm verebilirim.
Gurur bence çok yaygın bir kusurdur. Okuduğum onca şeyden sonra şuna inandım ki gerçekten çok yaygın; insan doğası gurura bilhassa eğilimli; o ya da bu gerçek veya hayali bir özellikten ötürü kendinden memnuniyet duymayan pek az kişi vardır. Gurur ve gösteriş farklı şeyler ama sık sık aynı anlamda kullanılıyorlar. İnsan gösteriş düşkünü olmadan gururlu olabilir. Gurur daha çok kendimizle ilgili görüşümüze bağlıdır, gösteriş ise bizim hakkımızda başkalarına ne düşündürtmek istediğimize.