Bütün günüm tedirgin bir beklemeyle geçiyor: gelecek mi gelmeyecek mi? Ne gelecek? Bilmiyorum. Adını koyamadığım bir şeyden korkuyorum. Soyut bir korku içimi dolduruyor. Bu korkuyla uyanıyorum ve bekliyorum. Belki korkularım sayılamayacak kadar çok.
Çok karışığım. Bir yanım olabildiğince huzursuz ve yorgun. Diğer yanım mucizelere ve düşlerin gerçek olabileceğine halen inanıyor ve heyecanını koruyor. Bu iki yan arasında ben, eziliyorum.
Her şeyle savaşamazsın.
Her konuda en iyisini yapamazsın.
Her zaman mantıklı davranamazsın.
Bazen akışına bırakmak gerekir.
Bazen savaşmak ve kazanmak yerine yenilgiyi kabul etmek gerekir. Çünkü dünya, yapmak istediklerimizden, kontrol edebileceklerimizden ve gücümüzün yetebileceğinden daha fazlasını içerir.
Sonuç değişmese de birçok insan hep aynı yöntemi denemeye devam eder. Sen de bunu yaparsan her seferinde kendini daha öfkeli, daha mutsuz hissedeceksin.
-beyhan budak
Bir şeyler yapıyorum, yürüyorum, konuşuyorum, yemek yiyorum yani her zaman yaptığım işleri sürdürüyorum ama nasıl anlatsam, bir boşluk duygusu içinde. Sanki içimde derin bir hiçlik var.
-zülfü livaneli