Nur

Nur
@nuronar
13 okur puanı
Temmuz 2018 tarihinde katıldı
Reklam
İçimde, bir yolculukta tanışıp anlaştığım fakat pek çabuk ayrılmaya mecbur olduğum bir insana veda eder gibi bir his vardı.
İnsanlara olduklarından başka gözlerle bakmakta ısrar edişime içerliyordum.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayatta hiçbir zaman kafamızdaki kadar harikulade şeyler olamayacağını henüz idrak etmemiştim.
İnsan üzüntüsünün, acılarının üzerine düşündüğü kadar düşünmüyor mu acaba mutlu olduğu anları? Ya da mutsuzluğun ve mutluluğun zaman akışı aynı değil. O yüzden, mutsuzken akmayan zaman, mutluyken bir çırpıda geçiveriyor.
Sayfa 304Kitabı okudu
Reklam
Ne yapmış olduğunuzu fark etmemiş olan insanları iradenize boyun eğdirebilirsiniz. Eğer ne yaptığınızı fark etmemişlerse size ne kızarlar, ne de direnirler.
..bu küçük kız, hayattan çok küçük taleplerde bulunan, hiç kimseye yük olmayan, üzüntülerini, hayal kırıklıklarını, alaya alınan hayallerini hiç kimseye, asla yansıtmayan bir kadın olacak. Bir ırmak yatağındaki kaya gibi, hiç yakınmadan katlanan, zarafeti, vakarı üzerinden akıp giden çalkantılar tarafından bozulmayan, şekillenen bir kadın..
Belki de yüreksizlerin asıl cezası budur: gerçeği iş işten geçtikten sonra, artık yapılabilecek hiçbir şey kalmadıktan sonra görmek, anlamak..
Bir sınavı geçmenin tek yolu bu sınava girmektir. Her düzeydeki sınav, sen onu geçene dek şu veya bu biçimde yinelenir.
Yenilikler, ancak onlar için yer açtığınız zaman yaşantınıza girebilirler.
Reklam
Seçimlerini bilgelikle yap, çünkü istediğin şey eline geçebilir.
“Daha çok anlat” dedim. “Hoşuna gidiyor mu? “Çok. Elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.” “Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?” “Gider gibi yaparız.”
Onu aklımdan çıkaramıyordum. Acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyordum. Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. Asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları, başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür yana dönme isteğini bile söndüren bir şey.
Sayfa 169Kitabı okudu
Hayatta da böyleydi. Daha dayanıklı dalların tutuşması için önce ateşin yanması gerekir. Gücümüzü gösterebilmemiz için de önce zayıflığımızın kendini gösterebilmesi gerekir.
Sayfa 232Kitabı okudu
Sevgi ihanet edemez, çünkü sahip olmayla hiçbir ilgisi yoktur. Sevgi hapsedilemez, çünkü bir ırmaktır sevgi, taşar, sel olur. Onu hapsetmeye kalkan, onu besleyen pınarın önünü keser; bir yere kapatılan su ise durgunlaşır, bozulur ve kokar.
Sayfa 197Kitabı okudu
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.