"Ben bir eziğim. Bas bas bağıran politikacıların,insanların suratına biber gazı sıkan polislerin,ırkçıların,bankacıların,sigortacıların,cuntacı subayların delirtici şamatası yetmezmiş gibi,bir de evimi başıma yıkan tamircilerin,bilesiye yolunu kaybeden taksi şoförlerinin, üç kuruş için beş takla atan emlakçıların,son kullanma tarihi geçmiş yoğurtları kakalayan bakkalın,her işte ayak sürüyen devlet memurlarının,göz göre göre ruhumu kanırtan yakınlarımın sinir bozucu söylenmeleri arasında sıkışıp kalmışım meğer. Ne var ki sirenlerin,alarmların,ıslıkların,yuhalamaların, kornaların,yemin billah mazeretlerin,yersiz yazıklanmaların magmasında yaşayan bu ezik varlık,dinlemeyi reddetse bile işitmeye mecbur fevkalade bir kulaktır. Boynu eğik olsa da kulakları dimdiktir. Çalan bütün kapıları açmaya meyyal edilgen huyu yüzünden,dünya hep onun başına üşüşür."