Evet, hastalıklı olan bizim her şeyi bir kalıba sokmaya ve kendimize benzetmeye meraklı zihniyetlerimizdir!
"Uzun zaman önce değil, 1950'ler ve 60'larda,bir erkek, eşcinsel olduğu gerekçesiyle şöyle tedavi(?!) altına alınırdı Bu sözde tedavi (!?)de kendisine çıplak erkek fotoğrafları gösterilirken elektrik şoku verilir, ya da kusturucu ilaçlar enjekte edilirdi. Seanslarca süren bu işkencenin ardından kişi tamamen bitkin düştüğünde, genç kadın hemşirelerden biriyle yemeğe çıkartılırdı.
Hiç bir işe yaramadığı bilinmesine rağmen bu "tedavi"(?!) 20 yıla yakın bir süre eşcinseller üzerinde uygulandı.
Yine eşcinsellere zorla hormon enjekte edilmesi sıklıkla karşılaşılan bir uygulamaydı. Bilgisayarın muciti sayılan Allen Turing bu uygulamanın en ünlü kurbanlarından olup girdiği bir depresyon sonucu intihar etmişti.
1968 de Amerikan Psikiyatri Birliği, eşcinselliği "zihinsel hastalık" kategorisine aldı, 1973 te "hastalık" kategorisinden çıkartıp, "cinsel yönelim bozukluğu" sınıfına soktu. 80'lerin sonları, 90 ların başlarına kadar, dünyanın önde gelen sağlık örgütleri eşcinselliği hep bir hastalık ya da bozukluk olarak değerlendirdiler.
Sırf önyargılarımız nedeniyle bu insanları asırlardır suçladık, aşağıladık, işkence ettik, katlettik... Şimdi tarihe baktığımızda görüyoruz ki, aslında suç olan, aşağılık olan, hastalıklı lan bizlerin tutumlarıymış. O yüzden bırakın artık bu insanlarla uğraşmayı. Onlar sağlıklı, hastalıklı olan, tedaviye ihtiyacı olan, asırlardır onları aşağılamış, onlara eziyet etmiş, onları katletmiş olan bizleriz."
"Altın Yumurtlayan Tavuk" ve Düzenin Düzeneği
İlk okuduğum kitaptı;"Altın yumurtlayan tavuk",onunla başladı benim hikayem.Lacan'a göre doğarak,Freud'a göre karşı cinsle ilk tanışmamda...Nietczhe'ye göre hiç başlamadı...Çocukken gördüğüm her karışık düzeni oyun zannederdim.Oynamak isterdim hep.Oysa anlaşamıyordum oyun arkadaşlarımla,hep bir yerde bitiyordu.Belki de topum olmadığı