"Küçük çiçek artık sevilmiyorsun, önemsenmiyorsun çünkü solmaya başladın" dedi biri.. Üzüntüsünden aniden kokusunu kaybedip, yapraklarını yere indirdiyse de çiçekçik, topladı kendini hemencecik. "Hayır" dedi. "Benim sevgim sizinki gibi değil. Karşılıksız sevmeyi seviyorum ben. Ve siz soluyor olsanız sizi yine severdim. O yüzden son güne kadar devam edeceğim kokumu size vermeye ve her gün biraz daha ölmeye yüz tutsam da mutlu olacağım sizi görünce." çiçek günlüğü
Herkes yılbaşı planlarına başlamış, bir de utanmadan "sen ne yapacaksın yılbaşında, planın vardır herhalde" diyor. Bizim gibi insanların planı olmaz, arkadaşlarla toplanıp bir mekana gitmek gibi huyumuz yoktur. Sevmediğimizden yahut gidemediğimizden değil, birlikte gidebilecek kimsemizin olmamasından.. Öyle gece yarısına kadar dışarıda takılıp geri sayım yapmayız, televizyonun başında bekler televizyon programların geri sayımını izleriz. Hatta bazen yatar pozisyonda telefonun saatiyle bile yıl başına girer, 'aaa 3 dakika olmuş yeni yıla gireli' bile deriz. Çoğumuz bilgisayar başında girer aslında. Tüm her şeyden uzaklaşıp stres atmak, kafa dağıtmak için. Hiçte öyle eğlenceli müzikler dinlemeyiz o an, yeni yılımızı kutlayan da olmaz. 3,5 sekme olur tıklar dururuz. Bazen de içeriden 'hadi yat geç oldu' seslerini duyuyor gibi oluruz. Bizim için yeni yıl, yarının tatil olmasından ibarettir. Bir yere tarih atarken, yanlışlıkla geçen yılın tarihini yazınca bile anlayabiliyor insan, bazı şeylerin ne kadar basit ve eğlencesiz olduğunu.
Reklam
Merhaba, sesine, gülüşüne, bakışına en çok da yüreğine aşık olduğum adam.Bugün sabah ilk işim seni tekrardan sevmek oldu biliyor musun ? Üşenmedim hiç, tekrar tekrar aşık oldum.Sesini dinledim, mesajlarını okudum.Yine tebessüm ettim, yine seni sevdim. Düşündüm sonra, nasıl ne zaman girdin hayatıma da en değerli kişi oldun benim için ? Tam yere düştüğümde, tam her şeyden vazgeçtiğim an sen çıktın karşıma. Ellerini uzattın, hiç tanımadan sarıldım sana bende.Bilmiyorum, belki de o an ihtiyacım vardı sana, inan gerçekten hiç bilmiyorum. Öyle bir vakitte çıkıp geldin ki, ben ilk defa zaman ilerlesin istedim.İlk defa tüm zamanımı sana harcamak istedim. İlk defa sahiplenildiğimi, ilk defa bu kadar sevdiğimi fark ettim. Söylesene, neden geç geldin bu kadar ? Neyse, önemli değil zaten ne zaman geldiğin.Gitme sadece, bunu istiyorum senden.Hep bende kal.Sımsıkı sarılırım sana, hiç bırakmam inan ki. Benimsin sen sevdiğim, sadece benim. Hep benimdin zaten, Hadi şimdi sus ve sarıl bana, ve öyle kal. Burağım
Çay üzerine "Şairlerin Demleri" iki çay söylemiştik orda, biri açık, keşke yalnız bunun için sevseydim seni. (Cemal Süreya) Çayın rengi ne güzel Sabah sabah,
40 Yaşındasın Rahmetini umarak Günahkar bir dille; Allah Azze ve Celle Ya Rasulallah, lemlere rahmet hayatın geçiyor kalbimizden,
Kitap Okumak, Hayatı Okumaktır… Tanrım bana kitap dolu bir evle çiçek dolu bir bahçe ver. (Konfüçyüs) İyi kitaplar en gerçek dostlarımızdır. (Francis Bacon)
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.