TÜRKİYE MAZLUMLARIN LİMANIDIR TÜRKİYE dünyada mazlumların sığınacağı limandır. Ortadoğu Derin ABDAvrupa tarafından yüzyıl sonra bir daha bölünmek, parçalanmak, şehir ve uydu devletçikler kurma planlarını devreye sokarken, Müslüman ülkeler savruluyorsa oradaki Müslüman halkların da umutla ellerini uzatıp tutunmak istedikleri yer
İnsan, kendi kendisinin yazarıdır. İnsanın yapabileceği en kötü şey kendi potansiyelini kullanmaması, kendini gerçekleştirmemesidir. “Kendimiz için bir at sineği olabilmek”, kendimizden başlayıp yine kendimize süren yolculuğumuzun kendini tanıyabilmek için önemli bir aracıdır. Kendini tanımanın sonu ise yoktur. Bireyin bu yoldaki arayışı her daim
Reklam
448 syf.
10/10 puan verdi
"Muhteşem Gatsby" okuduğum dönemde tanıştım Fitzgeraldlar ile (ailenin gerçek hayat öyküsü ve kitap arasındaki benzerlik ne zaman aklıma gelse ürperirim). Kitabı okudum ve sonra yazarın hayatı ilgimi çekti, araştırdım. Sonra aslında ilgimi çeken kişinin kitabın yazarı olan Scott olmadığını fark ettim ve bu sıra dışı kadının, yani Zelda'nın hikayesine yöneldim. Nedenini hala bilmediğim bir şekilde (tam karşıtı olmadı hislerimin bu cümle, "tarif edemediğim bir duygu nedeniyle" değiştirmek istiyorum af dileyerek) beni kendine çeken iki kadından birisidir Zelda diğeri de Tomris Uyar. İkisi de gözümde çok güçlü, çok farklı, çok sevilesi iki kadın profili çizmiştir bu zamana kadar. Baktığımda, adı aklıma geldiğimde nedensiz mutlu olur, saygı duyarım. Yaşadıkları anlatılmayı ve öğrenilmeyi hak ediyor. Gatsby okuduysanız, bu kitaba ve bu harika kadına bir şans verin. "Kitabı okudum, çok sevdim" ve kitapla ilgili tüm yorumum budur. Kitap hakkında bir yorum yapamıyorum çünkü Zelda'ya karşı hissettiğim yakınlık beni objektif olmaktan alıkoyuyor. İyi okumalar.
Zelda Fitzgerald'ın Romanı
Zelda Fitzgerald'ın RomanıTherese Anne Fowler · Doğan Kitap · 201461 okunma
392 syf.
7/10 puan verdi
·
24 günde okudu
Aynalar. Kitap, kapağında da yazdığı başlığa göre evrensel bir tarih kitabı. E. Galeano kitaptaki çoğu başlıkta bizi bize anlatıyor. Tarih kitabının görevi budur zaten diyebilirsiniz ama bu adam bunu farklı bir şekilde yapıyor. Tek olayları değil olayların arka planını, niyetleri vs. objektif bir bakış açısıyla ele almış. Bu sebeplerden dolayı kitabın ismini çok güzel buldum. Kitapta en sevdiğim şey çok fazla konudan bahsetmesi. Öğrendiğim ve araştırdığım bir sürü insan, olay, durum oldu. Yeri geldi tüylerim ürperdi, yeri geldi "helal olsun be" gibi sözlerle coşkuya kapıldım. Tüylerimin ürpermesi coşkuya kapılmamdan daha fazla oldu ne yazık ki. Dedim ya, Galeano bizi bize anlatmış diye. Bundan olsa gerek. Kitapta sevmediğim husus ise detaysızlık. Yazarı çok fazla konuya değindiği için takdir etmiştim. Doğru fakat bu konulara kitapta ortalama yarım sayfa veriyor. Mesela bir bölümde Kızıl Haç Bankasını yazıyor. Ben bölümden Kızıl Haç Bankası diye bir şeyin varlığını öğreniyorum. Ama bu nedir, ne yapar vs. gibi durumları öğrenemiyorum. Mutlaka ardından gidip kendim bir araştırma yapmam gerekiyor. Bana araştırma başlığını verdi ve ben kendi emeğimle öğrendim öğreneceğimi. Bende durum genelde bu oldu. Bunun beni bu kadar rahatsız etmesinin sebebi kitabı daha başka beklentilerle almış olmam. Ama genel olarak bakınca kitabı beğendim.
Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir TarihEduardo Galeano · Sel Yayıncılık · 20201,223 okunma
Arzumuz, hedefimiz Osmanlı Tarihi'ni asli, doğru zeminine/yörüngesine oturtmaktır. Batılıların yazdığı, akademik, ilmi görünüşlü kitaplar, makaleler, Osmanlı'nın, Allah'ın buyruklarını yeryüzünde hakim kılmak için bir aletten ibaret devletini, Nizam-ı Alem idealini taşıyan bu kuruluşu, kendi imparatorlukları ile aynı görmekte, yapıştırdıkları "imparatorluk" yaftası ile onu, kendilerininki gibi sömürgeci olarak tanıtmaktadır. Temeldeki yanlışlık budur: Nizamı koruyan güvenlik güçleri ile, eline geçirdiği silahla eşkiyalık yapanları aynı işi yapıyorlarmış gibi gösterme yanlışlığıdır. Müsteşrikler gayrimüslim bir Batı'lı olarak, İslam'ı kabul etmeyebilirler, zaten bunu bekleyen de yoktur; ama, Osmanlı'yı ele alıp incelerken, 'objektif' olma iddiasındaki bu kişilerin, 'Osmanlı kendine nasıl bakmışsa, kendini hangi görevi üstlenmiş olarak görmüşse, onu o çerçevede değerlendirmeleri, o görevi ne derece başardığını göstermeleri, bu konudaki eksikliklerini belirtmeleri' gerekir. Halbuki yaptıkları Osmanlı Cihan Devleti'ni kendi dünya görüşlerine göre, 'kişi nasıl bilirsin?, kendim gibi' mantığına uygun olarak, kendi sömürgeci imparatorlukları ile aynı yörüngeye oturtmaktır. Katılmadığımız, reddettiğimiz büyük yanlışlık budur.
Sayfa 22
205 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bütün ihtilaller, evlatlarını yer. Kâzım Karabekir Paşa ve kurtuluş savaşının diğer paşalarının başına gelen tam olarak budur. Gazi Mustafa Kemal kökten devrimci, Kazım Karabekir Paşa ise devrimleri demokrasiyle benimsetmek isteyen evrimci biriydi. Aralarında da şuan anlatıldığı gibi ideolojik bir farklılık yok aslında, fikir yapıları da çok
Kazım Karabekir Anlatıyor
Kazım Karabekir AnlatıyorUğur Mumcu · UM:AG Araştımacı Gazetecilik Vakfı · 1999531 okunma
Reklam
68 öğeden 71 ile 68 arasındakiler gösteriliyor.