"Evlatlarının eline bir susturucu misâli akıllı telefon veya tablet verip işine odaklanmak, misafirliklerde rahat etmek, AVM’lerde serbestçe dolaşmak, ebeveynlerin de işine geldi. Bu, bizi rahatsız etse de bir gerçek…
Z kuşağını dijital dünya ile tanıştıran da, ona alıştıran da bağımlılıklarına sebep olan da biz ebeveynleriz. Akşam olup bütün âile fertlerinin bir araya geldiği ortak zaman dilimlerinde gençlerin odalarından çıkıp ailelerinin yanına gelmemesi, hemen hemen bütün ebeveynlerin ortak şikayeti… Gençler zaman zaman, oynadıkları oyunu bırakıp yemeğe bile gelmiyor. Âileler yemeği evladının odasına götürüp masasına bırakıyor. Genç, oyunu bittikten sonra yemeğini yiyebiliyor. Âile içi iletişimsizlik ve vaktinde konulmayan sınırlar, ergenlikte ilişkilerin derin yaralar almasına, anne-baba ve çocuk arasında ilişkilerin tıkanmasına ve sonrasında büyük problemler yaşanmasına yol açıyor.
Oysaki çok basit bir çözümle; daha küçük yaşlardan itibaren evlâtlarımızı dijital âletler ile buluştururken “sınırlar koymak”, belli vakitlerde ve belli sürelerde bu âletlerle vakit geçirmelerini sağlamak, onların nereye, hangi sayfalara girdiklerini sık sık kontrol etmek, bilhassa video izleme sayfaları için ebeveyn denetimi programları yüklemek hiç de zor değil… Ebeveynler, belli yaşlarda belli mahrumiyetleri evlâtlarına yaşatmadıkları ve sınırları net koymadıkları için ilerleyen yaşlarda çözümü zor, içinden çıkılmaz hâle gelen problemlerle baş etmek zorunda kalıyorlar."