Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İstanbul Üniversitesinde etkin olan DöB’lü arkadaşlar ve diğer MDD’cilerle ilk defa Dolmabahçe yürüyüşünde tam ayrı düştük. Bu arkadaşlar ile bizim farkımız şu noktada beliriyordu. Onlar bir potansiyel buldular mı derhal en sert eyleme yöneliyorlardı, biz ise hareketi ölçülü yapalım istiyorduk. Onlar, her potansiyeli bir çatışmaya
Üç arkadaşın öyküsü bu. Beyoğlu’nda büyümüş, Beyoğlu’nda yaşayan üç ayrı kişilik, üç ayrı kimlik, üç ayrı insan. Ölümsüzlük merakıyla başlayan ölümler. Her cinayetin ardında gizemli bir neden… Ve soruşturma boyunca adım adım, bina bina, sokak sokak Beyoğlu. O çoksesli, çokrenkli, çokdilli, çokkültürlü Beyoğlu. Günümüzün Babil Kulesi… İnsanın
Reklam
Gençler evvela hayatın diplomadan ibaret olmadığını bilsinler. Diploma, insanlara bizim zamanımızdaki gibi imkânlar vermiyor. Hatta hiçbir şey vermiyor! Okuyacağız diye rastgele yerlere gidip ne kendi hayatlarını ne de ailelerinin cebini mahvetsinler. Bu kadar açık... Çocuk iyi bir üniversiteye geldiyse de çalışacak, çalışacak, çalışacak... Hakkını vere vere çalışacak; bu kadar basittir. Talebe kantinde oturmaz; Avrupada, Amerikada öyle kantinde oturan öğrenci görmezsin. Bir öğrenci kantine girer; yiyeceğini alır, kahvesini içip gider. Bu da en fazla 15-20 dakika sürer, katiyen yarım saat değildir. Çok açık ki kantinde oturanlar tembeldir. Eğer hocalar arasında da oralarda bir saat oturanlar varsa, onlarda dalgacıdır. Bu satırları okuyan öğrenciler bunu da not etsinler. Hocanız kantinde çok oturuyorsa o da tembeldir!
Sayfa 164Kitabı okudu
Bir öğrenciyi PISA sıralamasında üst seviyeye çıkarmak için harcanan uluslararası sıralamada öğrenciler ve öğretmenler tarafından ödenen bedel nedir? Örneğin, Güney Kore her PISA programında ilk beşte yer alır. Güney Kore'de her bir öğrenci için yaklaşık 8.200 dolar harcanır. Bu, OECD sıralamasında ikinci sırada yer alan ülkenin GSYIH'sinin neredeyse %8'ini temsil etmektedir. Güney Koreli aileler çocuklarının okul sonrası öğretimlerine binlerce dolar harcıyor. Ancak Güney Kore'nin uluslararası testlerdeki yüksek performans için ödediği bedel daha yüksek çünkü ülke şu anda endüstrileşmiş OECD ülkeleri arasında en yüksek intihar oranına sahip. Son kırkbeş yıl içinde, intihar oranları %60 artış gösterdi. Intihar, şu anda onbeş ile kırkdört yaş arasındaki ölümlerin önde gelen üç nedeni arasındadır. Bu rakamlar ölümle sonuçlanan intihardan belki de yirmi kez fazla olan intihar girişimlerini içermiyor. En yüksek intihar oranı, yaşlı erkek nüfusuna aitti. Gençler arasındaki intihar oranı o kadar yüksek seviyeye çıktı ki şu anda hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler arasında en yüksek orana sahip üçüncü grubu oluşturmaktalar.
Sayfa 46
18. Yy Kolej Egitimi
Dersler, iki döneme bölünüyordu. Birinci dönemde üç sınıf vardı: Gramer, özellikle şiire ayrılmış yunan ve latin dili edebiyatı ve bir de uzanlatım (rhetorique) sınıfları. Uzanlatım, bir bilimdir: Büyük yazarların incelenmesinden, inandırmanın kanunlarını çıkarır; sonra onları kurallar ve öğütler haline getirir. Öğrencilerin çoğu, koleji, ilk dönemden sonra terkediyorlardı. Ötekilerse, ayrıca iki yıl felsefe öğrenimi yapıyorlardı; biçimsel mantık, metafizik ve ahlâk üzerinde duruyorlardı. Biçimsel mantık, insan zekâsının ortaya koyduğu büyük eserlerin incelenmesinden usavurmanın kanunlarını çıkaran, giderek bir düşünme sanatı öğreten bir bilimdir. Öğrenciler matematik ve fizik de öğreniyorlardı; ne var ki, fizik, maddenin doğası ve nitelikleri üstüne usavurmalara indirgenmişti. Herşey, Aristoteles öğretisinin -kıyaslar halinde- bir açıklanışına varıyordu; kimi zaman, bir parça Descartes ve Locke da giriyordu işin içine. Dersler, birinci dönemde aslında etkindi. Latince, çoğu kez doğudan yöntemle öğretiliyordu; konular bir yana, fransızca tek kelime yoktu içinde. Çok geçmeden dile egemen olan öğrenci durmadan latince ödev yapıyordu: Öyküler kaleme alıyor; nesir ve nazım masallar yazıyor; ağıtlar, neşideler, övgüler, savunmalar, söylevler düzenliyordu. İkinci dönemde, daha fazla ders vardı ve öğrenciler not alıyorlardı. Ancak, bir sorunun durumunu kavramak ve bir düzine kıyası izlemek, gençler için zor bir çabayı gerektiriyordu; konular, kıyaslı tartışmalarla sürdürülüyordu. Önde gelen kişilerle ana-babaların önünde temrinler, komediler, okuma ve tartışmalar, öğrenimi tamamlıyorlardı.
Bursa'da tanıştığım baska bir kitapciya gittim. -"ingilizce ders verilir "diye bir kağıda yazsam da sizin dükkanın camına yapistirsam , nasıl olur ? -"iş çıkmaz ,eski Türkçe dersi verilir diye yazı yazalım" dedi dediğini yaptık.Bir hafta sonra 4 öğrencim oldu.Eski kitapları okumak isteyen gençler gelir sanmıştım , oysa çocuklar geldi .Önce bir baba geldi -"kuran dersi verir misin ? " dedi . Veririm ...dedim .Adam çocuğunu göndermeden önce beni kuran'dan bir sınava çekti .Vaktiyle hafız olmanın bir zaman gelip yararını göreceğimi hiç ummamistim .öğrenciler git gide çoğaldı .Her sabah ulu camiye gidiyoruz dersimi veriyorum , çocukların iyi yetiştiğine memnun babalar birbirlerine haber veriyorlar .Sayı artınca başıma bir iş gelecek diye de korkmaya başladım .Çocuklardan birinin babası birgun , _"Maşallah çok çabuk ogretiyorsunuz , bizim oğlana bir hoca ders veriyordu oğlan bir yılda ammeye gelemedi " de,di .Durum iyi . Hani içimden , "sürgünden sonra da Bursa'da kalsam ,bu Kur'an dersi hiç de kötü iş değilmiş" diye geçiriyorum . Bir sabah yine ulu camide bekledim , hiçbiri gelmedi .ertesi gün de gelmediler .Camide tanıştığım birine sabebini sordum ,kem kum ediyor .Sonradan öğrendim .Öğrencilerimden birinin babasına , -"oğlunuza kim kuran okutuyor biliyor musunuz "diye sormuşlar . -"Hafız Aziz" demiş. -"Hafız mı , ne hafızı , tam hafızı bulmuşsunuz maşallah " Ne olduğunu anlatmışlar ....Bunu bana bir gün kahvede ahbap olduğum ama kim olduğumu bilmeyen bir adam anlattı .
Reklam
·
Puan vermedi
Eğitim Bir Kitle İmha Silahı Olabilir Mi?
EĞİTİM KİTLE İMHA SİLAHI John Taylor Gatto için okul düşmanı dersek yalnış söylemiş olmayız. Okulların ıslah edilmesini değil toptan kaldırılmasını savunuyor. Okulların yirminci yüzyılın başında sanayi devri için insan yetiştirmek ve oy hakkı kazanan insanların oylarını yönlendirmek, kontrol etmek için zorunlu yapıldığını söylüyor. Bizler
Eğitim: Bir Kitle İmha Silahı
Eğitim: Bir Kitle İmha SilahıJohn Taylor Gatto · Edam Yayıncılık · 20171,238 okunma
192 syf.
9/10 puan verdi
Merhaba sevgili okur Kalemiyle ilk kez tanıştığım Sevgili Kemal Hocam’ın ,#enag bilinen adıyla #başlangıç adlı eserinin yorumu ile karşınızdayım. Eser bilim kurgu ile macerayı bir araya getiren üçlemenin ilk kitabı. Elime aldığım andan itibaren yazarın kurguladığı her detaya hayran kaldım ve bir günde bitirdim. Konusuna gelecek olursam; bizden bağımsız şekilde yani politik- siyasi sebepler olmaksızın 3. Dünya savaşının başlamasıyla birlikte 2020’li yılların başında dünya devletleri birbirini bombalıyor ve kuşatıyor. Gücü, gücü yetene saldırıyor. Kim kimi vuruyor kim hangi blokta belli değil. Haliyle Türkiye’de nasibini alıyor. Nükleer silahlar, göçük altında kalan insanlar, yanmaya devam eden şehirler, radyasyon ve salgın hastalıklardan kaçmaya çalışan insanlar… ve onca arbedenin arasında hayatta kalmayı başarabilen Ada, Baran ve Ece 101 yıl sonra…(1 Eylül 2127) ENAG Gençlik Toplama Kampı tarafından yetiştirilmek üzere koşullara uyan öğrenciler e-posta ile kampa çağırılıyor. Küresel gelecek için mazeret bildirmeden katılımlar zorunlu. Gençlerin katılımıyla Sicilya-96 gemisi 37 mürettebat ve 41 misafiriyle 7 günlük gemi yolculuğu ve zorlu eğitimleri başlıyor. Sicilya’ya giden gençler geleceğin tek umudu ve hepsinin kendine özgü üstünlüğü mevcut Pilotlarımız Eda ve Ulsei, makineciler Max ve Duman, doktorlar Oya ve Deniz, mühendisler Selim ve Talya… maruz kaldıkları hayatın kendileri için yeni bir kapı olduklarının farkındaydı. Bu kapı tabak şeklinde ve 500 metre² şeklinde bir solucan deliği olsa bile. Devamını sabırsızlıkla bekliyorum.
Enag
Enagİbrahim Kemal Er · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 20236 okunma
Zülfü Livaneli
Daha yürekli kocalar, kadını vurduktan sonra tabancayı kendi şakağına dayayıp intihar ediyordu. Besbelli Yusuf onlardan değildi. Şimdi bir sürü ceza indirimiyle hapse girecek, orada - ağır mahkum, leşi var diye- el pençe divan, saygıyla karşılanacak, bir kaç yıl yatıp çıktıktan sonra da muteber bir yurttaş olarak hayatına devam edecekti. Belki de daha önceki iki karısını öldürdüğünü, hapis yattığını söyleyerek televizyondaki evlenme programına çıkıp yeniden evlenmek istediğini söyleyen yaşlı adam gibi davranacakti. Adet böyleydi; Duvara "kahrolsun hükümet " yazdığı ya da okulda Deniz Gezmiş şiiri okuduğu için anti terör yasasına göre örgüt elemanı gibi gösterilip otuz yıla mahkum edilen gençler, öğrenciler gibi tehlikeli değildir toplum için. O gün; Türkiye Cumhuriyeti'nde sadece 2014 yılındaki 294 kadı cinayetine bir tane daha eklenmişti.
Sayfa 290Kitabı okudu
Bu ülkede zaten bekleyişler hiç bitmiyor. Gençler sevebileceği bir sevgiliyi, çocuklar büyümeyi, öğrenciler okulun bitmesini, askerler terhis olacakları günü, yaşlılar ölümü…
508 öğeden 331 ile 340 arasındakiler gösteriliyor.