Siz nesiniz biliyor musunuz? Romantik ama sağduyusu olmayan, sadece söz üreten bir nesil. Zorlukla karşılaşınca bir şişenin içine kaçacak kadar da korkaksınız.
"İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için sevmekten korkar," der Shakespeare. "İnsanlar sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için. Düşünmekten korkuyor, sorumluluk
getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten çekindiği için. Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten ürktüğü için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği
için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için. Ve ölmekten korkuyor, dolu dolu yaşamadığı için."
Hayat sizin için olsa olsa, insanla adı arasındaki o kısa çizgiye sığan her şeydir. Oysa benim için hayat, şu anki öfkemle biraz sonraki aldırmazlığımın arasında benim bulunmadığım bir yerde, benden uzakta olan her şey.
Tanrı parmağını bile kımıldatmadı, seyretmekle yetindi. Kim bilir, belki de eğleniyordu. Unutma, Tanrı ne İsa’yı çarmıha gerilmekten ne de Muhammed’i taşlanmaktan kurtardı.