Cemil Meriç, Cumhuriyet entelijansiyası içerisinde tekil bir kimlik. Onun ölümü üzerine yazdığım bir yazıda da belirttiğim gibi "Hem Doğu'ya Batı’dan bakan bir müsteşrik’, hem de Batı'ya Doğu’dan bakan bir 'müstagrip'!" Cemil Meriç, her iki kimliği de kesinleyen bir sınır tanımaz düşüncenin adamıydı. Yine o yazıda söylüyordum: "Hem Umrandan Uygarlığa giden hem de Kültürden İrfan'a dönen yolda, kendi semasında tek yıldız'dı Cemil Meriç. Ķendi semasında tek yıldız, evet, Cemil Hoca'nın İbn Haldun için söylediği, gerçekten, tastamam Cemil Hoca'nın kendisi"ydi..
Sayfa 221Kitabı okudu
Bu gerçekten değerbilmez dünyada, sadece eski yapılar değil, sadece eski belgeler değil, ama eski insanlar da kaybolup gidiyor ve biz umursamaz, bencil ve duyarsız, bu lanetli kayboluşa seyirci kalıyoruz!..
Sayfa 218Kitabı okudu
Reklam
Acaba Mahmut Ali, babasının kendisi hakkıinda söyledikleri de dahil olmak üzere, Jurnal'in bu ve buna benzer bölümlerini yayımlamaktan, eski deyimle imtina edemez miydi? Bu bölümler, Cemil Hocaʼnın öfkesini ve meraretini yansıtıyor -ve Jurnal'in gerçekten derinlemesine bilgelikler içeren bölümlerini örseliyor!..
Sayfa 223Kitabı okudu
"Eleştiri, eşzamanlı olarak hem yazınsal uzamın dışındadır: çünkü yazı'dan söz eder; hem de yazınsal uzamın içinde: çünkü sözü, yazı'dır."
Sayfa 13 - Timaş Yayınları
Ve Türk okur-yazarı, geleneksel mızmızlığıyla her şeyden şikâyet etmeyi (başta ülkesi ve kendi ülkesinin geçmişinden şikâyet etmeyi) hâlâ bir marifet biliyor...
Senin gönlün daima meshur ve musahhardır, mazursun, Gamın ne olduğunu asla bilmedin, mazursun, Ben sensiz bin gece kan yuttum, Sen bir gece sensiz kalmadın, mazursun Ahmet Gazzalî
Reklam
34 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.