Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
Maide İleri
Maide İleri
@okuyanbiressam
Cemil Meriç’in “Gürültülü dünyadan, kitapların asude inzivasına iltica ettim.”dediği..
Görsel Sanatlar Öğretmeni
Lisans
784 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Pat Conroy, Shantaram için şu cümleyi kuruyor; ‘Biri bana bu kitabın ne ile ilgili olduğunu sorarsa, ona dünyadaki her şeyle ilgili, diye cevap veririm.’ Kesinlikle ne eksik ne fazla..
Kitabın benim için gerçekten uzun soluklu bir yolculuk olduğunu söyleyebilirim ama sanmayın ki sayfaların çokluğundan, kesinlikle kitabın hissettirdiği
Ne yazarsa hiç şüphesiz okurum dediğim yazardan bir favori kitabım daha oldu!
Yüz Karası’nı okuduğumdan beri yazarın bir çok kitabını okumak istiyordum ve bu güzellik tamda aradığım kitaptı.
Aileleri konusunda yaraları olan iki karakter beni de biraz yaraladı. Onlarla üzülüp onlarla sevindim, onlarla kızıp onlarla afettim.
Kitapta ki her
“Çünkü sevdiğiniz insanlar, kimliğinizin bir parçası oluyordu. Hatta belki de en büyük parçası..”
Siyah pasta oldukça etkileyici bir kitaptı, asla beklemediğim ters köşelerle karşılaştım.
Bir annenin ardında bıraktığı bir ses kaydı bizi nasıl bir yolculuğa çıkarıyor dersiniz?
”Neyi miras alacağımızı seçemeyiz.
Peki kim olacağımızı seçebilir
Okur Takip Önerileri
"Sen... korkusuzlukla korkaklığın büyüleyici bir karışımısın."
Epik fantastik mi ? Ben her türlü varım!
Epik fantastik bir kitap okumak istiyorsanız okumaya başlamanız için mükemmel bir kitap.
Casia Greythorne, bir yandan geçimini yasa dışı işlerle sağlarken diğer yandan kurtulduğu solduran hastalık yüzünden kaçıyor ve aynı hastalığa yakalanan annesi gibi gördüğü kadını bu salgın hastalıktan kurtarmaya çalışıyor.
Kralın, bu salgın hastalığın kökenini ve tedavisinin araştırılmasının karşısında teklif ettiği ödüle karşı koyamayan Cas, kralın sağ kolu kibirli ve gizemli Komutan Elander’la çalışmayı kabul eder.
Artan ölü sayısı, tuhaf yaratıklar, sırlar, ilahi büyüler..
Kitabın her detayına bayıldım! Evreni, dili, karakterleri harikaydı. Özellikle Cas ve Elander’ın didişmeleri, zıtlaşmaları çok güzeldi. Çünkü biz nefretten aşka ilerleyen hikayeleri severiz
Seriye güzel bir başlangıç yaptık, sanıyorum ki uzun bir seri olacak ve bu kitap böyle heyecanlıysa devamında neler yaşayacağız kim bilir.
Büyüler, salgın hastalık, güçlü bir kadın karakter, karakterlerin yaptıkları fedakarlıklarlar.. bunları okumak çok güzeldi.
Çiftimizin yolları kesiştikten sonra yaşananlar ve Elander’in Cas için endişe duyması, onun yanında olması çok güzeldi.
Kitabın sonundan sonra devamını büyük bir heyecanla bekliyorum.
Ve söylemeden geçemeyeceğim kitabın içerisinde ki harita, semboller ve karakter kartına bayıldım! Fantastik kitaplarda vazgeçilmezim kesinlikle bu üçlü!
Bu tarz fantastikleri seviyorsanız bu yolculuğa çıkmaya hazır olun.
“Hayatta bazı şeylerin haykırılması gerekir Ela Hoca."
İçimi ısıtan bir kitap daha okudum Betül’den. Kalemi o kadar güzel, o kadar zarif ki.. daha başlamadan yaşatacağı duyguları biliyorum.
Yazdığı her karakterin kalbimde bir odası var ve bu odalardan birine bir yenisi daha eklendi. Ela ve Çınar’ı kalbimin bir odasına misafir ettim.
O kadar
“Bin yıldır seni bekliyordum, Signa Farrow. Bu dünyada şafağın doğduğu ilk günden beri seni bekledim. Sen benimsin ve ben de seninim ve birlikteyken bu dünya bize ait.”
Favori Fantastik serilerimin arasına bir yenisini daha ekledim. Belladonna hem konusu hem karakterleriyle harika bir kitaptı. Signa’nın yaşadıkları ve ne olduğu oldukça merak
Okuduğum en güzel çizgi romanlarından biri!
Toplumun dayattığı güzellik algısının insan üzerindeki etkisini okuyoruz.
Zayıf olmak, kilolu olmak, güzel olmak, çirkin olmak..
Aynaya baktığınızda ‘biraz kilo alırsam beni kimse sevmez!’ dediğiniz oldu mu hiç?
İşte Valerie Chu, her anında bunu düşünüyor, neden mi? Çünkü Uzakdoğu kökenli bir ailede, ince bir bedenin her şeyden önemli olduğunu düşünen bir anneyle yaşıyor. Uslu ve uysal davranmayı kendine görev ediniyor ve annesinin sıkı yönetimi altında sıkışmış hissetmesine rağmen hem zayıf olmak hem de öyle kalmak için elinden geleni yapıyor.
Fakat kimse onun bulimia nervoza hastası olduğunu bilmiyor, en yakın arkadaşı Jordan da dahil.
Toplumun ve annesinin ondan bekledikleri arasında hayatına bir yol vermeye çalışıyor. Sizce bu hayatı gerçekten yaşıyor mu?
Gerçekten çok etkileyici, ders niteliği taşıyan harika bir konuya değiniyor bu eser. Kapağı açıp bakınca elinizden bırakamıyorsunuz. Açıkçası oldukça etkilendim, Valerie gibi bir çok insanın aynı durumu yaşadığını bilmek bile oldukça üzücü bir durum. Ama o gerçekten güçlü bir karakterdi ve durumun farkına varınca atması gereken adımı attı.
Çizimleri ve çevirisi ile harika bir eser okudum, kitabın sonundaki son söz beni çok çok etkiledi.
Bu hastalık ile mücadele edenler için yardımcı kaynaklarda yer alıyor kitabın sonunda.
Bazen kırıldığımız yerden çiçek açarız, bilemeyiz. Ama benim bildiğim bir şey varsa oda her halimizle güzel olduğumuz.
“Seni istemediğin bir şeye zorlamasına izin vermeden önce, dünyanın küle döndüğünü izlemeyi tercih
ederim.”
Willow’un yaşadıklarından sonra gerçekleri öğrenmesi ve ihaneti yaşaması her şeyi değiştirmişti. Ama yaşadığı ihanete rağmen Gray ile aralarındaki bağdan kurtulamamıştı.
Ne olursa oldun ondan nefret ediyor ve intikam almak istiyordu.
Ama ne varki aralarında ki çekim ve duygular işleri çıkmaza sokuyordu. Buna rağmen yapmak istediklerinde kararlı olan Willow başarılı olabilecek ve istediği intikamı alabilecek mi dersiniz?
Bu seriyi çok seviyorum. Gotik havası, temposu, karakterleri ile harika bir seri benim için. Kitabın yetişkin içerikli ve herkese hitap etmeyebileceğini de önden bildirmiş olayım.
Kötü ve kana susamış karakterleri seviyorsanız devam edebiliriz
Oldukça akıcı ve tempolu bir kitaptı. Willow’un Gray’e olan nefreti ve almak istediği intikam kitaba ayrı bir tempo kazandırmıştı. Beklediğimden daha heyecanlı ilerledi.
Özellikle bir sahnede baya yükseldim ve soluksuz okudum. Willow’un daha da güçlenmesi, Gray ile birbirlerine uyumlarını çok seviyorum. Her ne kadar intikam diye diretsede Willow, aralarında ki çekime ve aşka engel olamayışı çok güzeldi.
Gray ilk kitaptan beri favorim ama onu Lanetlide daha çok sevdim! Willow’a hissettikleri ve ona karşı yaklaşımı
Onları daha fazla okumak isterdim, seriyi genel olarak keyifle okudum. İntikam ile başlayan ilişki güzel bir aşka evrildi. Sonuna kadar temposu düşmesi ve sondaki sahne beni epey heyecanlandırdı.
Umarım bir üçüncü kitabı daha olur, olmasa bile bu evreni farklı karakterlerle aynı heyecanla okuyabilirim.
"Ölüm baştan çıkarmaz. O yalnız, soğuk ve acımasızdır. Önce her şeyini, en sonunda da seni alır."
Ateş serisinin ikinci kitabıyla devam ediyoruz. Bu seriye başladığımda neden bu kadar geç okuduğum konusunda baya bir hayıflandım ama olsun, şu an üçüncü kitapta elimde ve bekletmeden devam etmek istiyorum.
Seriyi çok sevdim! Fantastik
"Karanlığımı uzak tutan tek şey sensin, lisichka."
Kusursuzca Kusurlu serisinin her kitabını ayrı seviyorum ama Saklı Gerçekler favorim oldu!
Angelina ve Sergei’nin hikayesi gerçekten çok güzeldi. Hem yaraladı hem de sarıp sarmaladı. Bu serinin en kötü yanı kısa olması arkadaşlar!
Ev; Bratva Sergei’nin eviydi. Geçmişten saklandığı
"Lanet olsun, Lennon. Ben senin sözlerini çaldım. Sense benim kalbimi."
Bu senenin favori kitapları gittikçe çoğalıyor Çalıntı Sözler de o favorilerden biri oldu. Phoenix ve Lennon‘ı nasıl anlatabilirim bilmiyorum ama ben bu kitabı çok sevdim.
Phoneix sizi çok fazla kızdırabilir ama hemen üstünü çizmeyin çünkü ortada ondan alınması
“Seninle birlikte olmam Dünya Şampiyonası’nı kazanmakla eş değer. Sen yanımda olduğun sürece bir daha şampiyona kazanmasam da olur.”
Bu seriyi uzun zamandır çok merak ediyor ve sabırsızlıkla çevrilmesini bekliyordum. Beklediğime değmiş, formula yarışlarına ilgi duymuyordum ta ki bu kitabı okuyana kadar. Yazar yarışı, yarışçıları, karakterleri o
İhtilal 1 - Zelzele
“Zelzele’m. Sen bir nasır oldun, içimi bağladın. Yaraladım seni. Ben o nasırın üzerine açtığım yaraya teslim oluyorum.”
O gece işlenen bir cinayet kaderin akışını değiştirmişti.
Zeliha, o gece hiç istememesi gereken bir kişiden yardım istediğinde, o gece işlenen cinayet ikisininde hayatını değişirmiş bir çıkmaz sokağa sokmuştu. Biri genç bir hukuk öğrencisi, diğeri ise komando..
Gurur, o sokaktan geçerken kadının sesine kulak verdiğinde ve ona yardım eli uzattığında gerisini hiç düşünmez. Yerde yatan yaralı köpeği veterinere götürürler ve orda yaşanan olaydan sonra ikisi birbirine zincir misali bağlanır. Kalplerinin bağlanılması ise kaçınılmazdır.
Ve O gece şafak söktü, gece kayboldu, güneş doğdu ve sabah oldu.
Olmamalıydı..
Yazarın kalemini bilenler bilir betimlemeler fazla olduğundan okurken hissettikleriniz daha yoğun oluyor. Bu kitabın kalınlığı gözünüzü korkutmasın, kurgu ve karakterler gerçekten çok iyidi nasıl başladım nasıl bitti anlamadım. Özellikle olayların ve aksiyonun olduğu bir kitap nasıl akıcı olabilirse o kadar akıcıydı.
Gurur ve Zeliha’nın karşılaşmalarından sonra ucunu tuttuğumuz zincirin son halkasına kadar soluksuz geliyoruz.
Atışmalar, çekişmeler, aralarında ki çekim.. her şeyi ile çok güzel bir kitaptı. Devamında neler yaşanacak çok merak ediyorum.
Ve yan karakterler.. her zaman favorim oluyorlar onları okumaktan büyük keyif alırken bazı durumlarda kalbim parçalanıyor.
Kalabalık karakter kadrosuna sahip asker kurgularını seviyorsanız şans verebilirsiniz.
”lütfen hatırla, küçük tilki.”
Ben bu peri masalına aşığım!
Bu seri bittiği için çok üzgünüm ama Jacks ve Evangelie’in masalını okuduğum içinde çok mutluyum.
Sanırım sonuna kadar bu seri favorilerimden biri olacak.
Evangeline Fox, kendini bir gün mutlaka bir peri masalında bulacağına inanıyordu. Ve bu yüzden o mutlu sona ulaşmak için bir gün Muhteşem Kuzey’e gitti. Burada yakışıklı bir prensle evlenip efsanevi bir şatoda yaşamaya başladı. Ama bu masal için ödediği yıkıcı bedelden henüz Evangeline’in haberi yok. Ve kocası bunu öğrenmemesi için elinden gelen her şeyi yapıyor. Tabi önceliği Kupa Prensini öldürmek.
Bir kadın, iki adam. sonsuz mutluluk için ölümcül bir savaş. Şimdi kanların döküldüğü, sırların açığa çıkmak için can attığı o yerdeyiz!
Bu kitapta sadece Jacks ve Evangeline'den bahsetmek istiyorum. Çünkü her sahneleri büyük keyifle okudum. Apollon’dan ufak bir nefret ediyoruz ama bir sahnede içimizin yağları eriyor
Okurken bu masalın içindeymişim gibi hissettim ki Caraval serisi başlı başına çok çok iyi bir seri.
Her şeyi ile bayıldığım bir kitap oldu tek eksiği kısa olması. Biraz daha uzun olsa elimden bırakmadan okurdum.
Şimdi okçu ve tilki hikayesi daima benimle olacak. Seriye başlamayı düşünüyorsanız düşünmeyin hemen başlayın. Ama Caraval serisini de mutlaka okuyun pişman olmayacaksınız.
"Bir sürü hayalim var. Bir sürü de kabusum var. Hayatımın hangi yöne sapacağını sadece zaman gösterecek."
Seneye böyle güzel kitaplarla başladığım için çok mutluyum. Yazar karakterleri, ters köşeleri o kadar güzel yazmış ki hayran kaldım. Özellikle o sonu hiç beklemiyordum!
Devamı için şimdiden çok sabırsızlanıyorum, çünkü yaşanan
