Beyaz her zaman mat eder, diye düşündü bulanık bir mistisizmle. Daima, istisnasız, öyle ayarlanmıştır. İyiliğin kötülük üzerindeki ebedi, değişmez zaferini simgelemiyor mu bu?
Yazılı tarih boyunca muhtemelen Neolitik Çağ'ın sonundan beri yer yüzünde üç çeşit insan olmuştur: Üst, orta ve alt. Bunlar çok çeşitli şekillerde kendi aralarında bölünmüştür, sayısız farklı isim taşımışlardır, üstelik göreli sayıları ve birbirine karşı tavırları da devirden devire değişmiştir;ama toplumun bu temel yapısı hiç değişmemiştir. Muazzam alt üst oluşlar ve görünüşte geri dönülemez değişimler sonrasında bile aynı düzen daima yeniden tesis edilmiştir.,tıpkı diğer yönlere ne kadar çok itilirse itilsin daima dengesini yeniden bulan bir jiroskop gibi
Azınlık olmak, hatta tek kişilik bir azınlık olmak sizi deli yapmıyordu. Bir yanda doğru vardı, diğer yanda doğru olmayan vardı ve tüm dünyaya karşı gelip doğruya inancını yitirmiyorsan deli değildin.
Bilmek ve bilmemek, dikkatle kurgulanmış yalanlar söylerken tüm doğruların bilincinde olmak, birbirini yalanlayan iki görüşe aynı anda inanmak, birbiriyle çeliştiklerini bilmek ve ikisini birden kabul etmek; mantığa karşı mantık kullanmak, ahlaklılık iddiasında bulunurken ahlak tanımazlık yapmak, unutulması gereken her şeyi unutmak, sonra ihtiyaç olduğu anda tekrar belleğine çağırmak, sonra bir anda yeniden unutmak: Hepsinden öte aynı süreci sürecin ta kendisine uygulamak. Nihai incelik buradaydı: Bilinçli olarak bilinçsizlik yaratmak.