Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir zamanın zulüm edenleri zulme uğradıklarında zulme uğrattıkları gibi ağıt yakar. Adalet er yada geç tecelli olur. Kardeş olamayan insanoğlu, bir biri ezer bir diğeri
Hukuk sorunsalı
Bir davalı ve bir davacı, aralarındaki meseleyi halletmesi için hüküm verecek bir hakime gitse, iki tarafın hakkını gözeterek hüküm vermesi gerektiğinde hangi hüküm ve yasaya dayanarak hüküm vermesi gerekir? Haklıyı ya da haksızı hangi hak ölçü ile karar verecek? Gerektiğinde suç zanlısına ölüm cezası verme ehliyetini kendisine yükleyecek,
Reklam
Yerimi bilmem
youtu.be/OCi_fZ2r0xA Kalbin işine bak yüzüne bakamaz Ağlar durur sen uyurken Yalnız olamayan böyle mi yapar? dersen anlarım Aşkın içine bak en güzeline Hem var hem yok mu bile bile Adalet yok ya canımı yakar bu sessizlik Yerimi bilmem Bilmem ne taraftayım Sesimi duymam Ne zamandır araftayım
Kötünün zaferi
“Adil olanın peşinden gidilmesi doğrudur en güçlünün peşinden gidilmesi ise kaçınılmazdır. Gücü olmayan adalet acizdir, Adaleti olmayan güç ise zalim. Gücü olmayan adalete mutlaka bir karşı çıkan olur, çünkü kötü insanlar her zaman vardır. Adaleti olamayan güç ise töhmet altında kalır. Demek ki adalet ile gücü bir araya getirmek gerek, bunu yapabilmek için de adil olanın güçlü, güçlü olanın ise adil olması gerekir. Adalet tartışmaya açıktır. Güç ise ilk bakışta tartışılmaz biçimde anlaşılır. Bu nedenle gücü adalete veremedik, çünkü güç adalete karşı çıkıp, kendisinin adil olduğunu söylemişti. Haklı olanı güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık.” Eric Auerbach (Kötünün Zaferi - Pascal Üzerine Deneme)
Abdurrahman Dilipak Geç gelen ambulans Geç kalan adalet, adalet değildir, geç gelen ambulans gibi. “Bade harabul Basra” örneğinde olduğu gibi, iş işten geçtikten sonra bir değeri yoktur. Bazı şeyleri yapmakta nedense hep geç kalıyoruz. Halkla inatlaşılmaz. Seçmen siyasetçinin veli nimetidir. Mimar Sinan da olsanız, “minare eğri” diyorsa dikkate
UMUTTAN BAHSEDEMEM!
Sessiz bir yığın içinde titrerken ruhumun parmak uçları, Nefesine ket vurulurken ciğerlerimin Huzur bir çift göz bebeğine hapsedilmişken Yörüngesinden 1-2 cm değil, bütünüyle değişmişken modern çağda mutluluğun Şimdi nasıl umuttan bahseden şiirler kaleme alabilirim Güneşlerin ekilmesi gerekirken göğün yüzüne Göğüsünden emmesi gerekirken toprağın Anadan üryan cümlelerin dua diye yankılaması gerekirken Sesi soluğu kesilen insanlık çığlıkları öbek öbek bastırılırken iktidarın jopları altında Adalet terazinin kefesi ceplerle ağırlaştırılırken Kurallar Tamamiyle alın teri değil de Metanın çizmiş olduğu sınırlar içinde sıkışmışken Nasıl olur da Umuttan bahseden hecelerin doğum sancısını yaşarım Bir isyanın güvertesinde; Tazen, narin ve naif bir dua düşerken İntiharı reva görülürken göz yaşlarının Tebessümü bir fahişe gibi kullanırken homosapiens olamayan canlı formları Kıran girmiş erdem denen kavrama Ve ben Nasıl olurda Ütopyaları anlatabilirim…
Reklam
Her sabah aynı dünyadayım aynı durakta aynı insanlar farklı hayatlar acının gözleri insanlarda bazısında kibir çoğunda sefalet hiç olamayan adalet ve sonunda yokluk.ekmek peşinde bazısı, sıcacık bir güneş gibi,yanmış yürekleri bir ateş gibi bazısı.isyan eder kabul etmez hayatı sonunda bulmuştur sevdayı..ben der bazısı görmez hayatı..korku içinde kar görmüş üşümüş ürpermiş bir gül gibi yağmurda saklanır kimisi ateş gibi taş bir bir kömür kiminin vicdanı ürpermez acıyı bilmez hiç ağlamamış kimsesini kaybetmemiş insanlar birde nereye gittiğini bilmedigimiz hayat ama her şeyimizi verdigimiz hayat işte.. #Yunusemre Agdin
49 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.