Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
Mustafa Kemal Atatürk
Güzel kızım;
Gözlerini açtığın her sabah, ister yağmurlu, ister güneşli, ister fırtınalı olsun, o günün sana verilmiş en güzel gün olduğunu düşünerek güne başla
Daima oku.. Kendini karanlıkta bırakma.. Tek rakibin bir gün önceki kendin olsun.
Sev, sevil..
Kalbin ölçüsü yoktur, mantığın vardır. Ve kalp mantığın hep önüne geçer. Ayrılıklar, kırgınlıklar, üzüntüler de hayatın içinde olan şeyler. Bunları yaşamaktan korkup sevilmekten geri kalma.
Hayatın seni daha güçlü yapması için tecrübeler hepsi de.. Ama seni kırıp üzmekten çekinmeyen insanları hayatından çıkarmayı da bil.. 1 kişi bile olsa yanında daima senin iyiliğini düşünen kaliteli bir arkadaşın olsun.
Az insan çok huzur..
Gülümsemek en güzel sadakadır. Gülümse.. Işığınla insanları da aydınlat..
Bir evcil hayvanın olsun. En mutsuz anında bile bir hareketiyle seni mutlu edebilen, Seni gerçekten Sen olduğun için seven, küsmeyen, arkandan konuşmayan tatlı mı tatlı bir arkadaş :)
Evinde bir de kütüphanen olmalı.. Kitapların da en iyi dost olduğunu unutma..
Ve duygularını yazdığın bir anı defterin.. Kendini en dipte sandığın zamanları ileride tebessümle okuyup, hayatın sana neler kattığını anlayacaksın..
Sana verilen bedene iyi bak. Spor yap. Hiç olmadı sabahları kuş sesleri eşliğinde yarım saatlik bir yürüyüş..
Müzik dinle, dans et, şarkı söyle, gez, eğlen, hayatın tadını çıkar....
Seni ''olduğun gibi seven'' insan için, iyi gün kötü gün yoktur. Ne zaman yanında olması gerekiyorsa, o zaman yanında olur.
Cemal Süreya
Deprem
Üretiyorlar her gün yeni yeni teorem,
Engellenir mi bununla şahit olduğun deprem?
Biliyorum anlamıyorlar bizi muhterem,
Dinle, neyi anlatır bize şol deprem!
Beşer günahlarla olursa manen verem,
Hiç durmadan gelir peş peşe deprem.
Unutulursa mahrem, namahrem,
Hiç durmadan gelir peş peşe deprem.
Şair'ül İslam Yunus Kokan
Bir gün bir gemi kazası sonucu hiç ayak basılmamış ıssız bir adaya düşüyoruz..
Ama ada çok güzel, resmen cennet gibi..
İçerilerde koyu yeşil harikulade ormanlar, ırmaklar, şelaleler,
aklına gelebilecek her türlü tropikal meyveler, her güzellik, her şey var...
Orada çok acı yada tatlı anılarımız oluyor..
İlk zamanlar yakınlarımızdan şehirlerden
Önyargılarınızdan uzun bir paragraf değil, birkaç dakika ayırın..
Hani o sürekli gördüğün kendini beğenmiş güzel kız, aslında çok komik biri ve çok da utangaç. O herkese bağırıp duran çocuk var ya asabi diye yanına yaklaşmak istemediğin, hah işte onun engelli bir kardeşi var ve o doğduğundan beri ikinci plana atılmış hatta kardeşiyle ilgilenmekten kendisine vakit bile ayıramıyor. Sürekli yeni birileriyle çıkan o