İnsanların yığınlar halinde yaşadıkları yerlerde su sistemlerine, kanalizasyona, elektriğe ihtiyaç vardır. Bunlarsız yaşamayı denediğinizde her şeyin ne kadar da kolay olduğunu göreceksiniz.
Çalışarak topraktan alınacak biricik şey, buğdaydır. İnsan ne kadar az şeyle idare ederse, o kadar mutlu olur; istekler, ihtiyaçlar çoğaldıkça, özgürlük azalır.
Onlar umutsuz değillerdi. Sakindiler, çalışıyorlardı ama hepsinin aklının gerisinde er geç nefret ettikleri bu düzenden bir çıkış yolu bulacaklarına olan inanç yatıyordu.”
Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.
Bize hiç bir şey yapılmadı, yalnızca tam bir hiçliğin içine koyulduk, çünkü bilindiği gibi dünyada hiçbir şey insan ruhunu hiçlik kadar baskı altına alamaz.