Warcross:Bir Sanal Gerçeklik Oyunu
.
.
Ba-yıl-dım.Tek kelime ile muazzamdı.Konusu daha önce okuduğum hiçbir kitaba benzemiyordu kendine has bir konusu vardı ve bu kitabı daha özel kılıyor.Baş karakterimiz Emika Chen bir ödül avcısı.Kişiliğinden bahsedecek olursak babasına büyük bir sevgi ile bağlı ve çok zeki.Gözünün önündeki ipucunu göremeyince kendisine gıcık olsam da genellikle hoş bir karakterdi.Pek fazla parası yok ve bu yüzden geçimini ödül avcılığı ile sağlıyor diyebiliriz.Ama bu iş kolay değil,rekabet çok fazla ve sayıları arttıkça ayakta kalmak zorlaşıyor. Emika kolay para kazanmak için büyük bir risk alıp Warcross Şampiyonalarını hackliyor. Daha sonra hayranı olduğu Hideo Tanaka onu arıyor ve olaylar bu şekilde başlıyor.Olayların Tokyo'da geçmesi beni kalbimden vurdu çünkü gitmek istediğim yerler arasında üst sıradaydı Hideo onu arayıp iş teklif ediyor ve tabi ki bu Emika'yı şaşkına çeviriyor ve apar topar Tokyoya götürülüyor .Emika kendini her zaman hayal ettiği ve ait olduğunu düşündüğü yerin içinde bulmuştu.Fakat kısa süre içinde Warcross evreninin düşündüğünden daha tehlikeli bir yer olduğunu ve işlerin o kadar da kolay gitmeyeceğini anlıyor.Kitap 60. sayfalardan sonra tamamen içine çekiyor ve bu sanal dünyaya bağımlı oluyorsunuz.Zaten Marie Lu'nun kalemini çok sevdiğim için büyük bir heyecanla başladım ve beni tatmin etti.Kitap içerisinde müstehcen sahne yok denecek kadar az bu yüzden 10-15 yaş arasına şiddetle tavsiye ediyorum.Yorumu bitirmeden önce Yabancı Yayınlarının yaptığı mükemmel kapağa olan sevgimi dile getiriyor ve hoşça kalın diyorum.