Sen ve Ben Gün değil, hafta değil, ay değil Beş sene, on sene sonra gelsen de Bu canım durdukça tende İyi bil Beklediğim sensin. Bazen bir demet gül alırım elime
#takvim
Diyanet Takvimi Ön Yüz: Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (sas) vefatı (M. 632-H. 11 Yılı Rebiü’l-Evvel Ayı) Hz. Ebû Bekir (ra) halife seçildi. (632) Her kim Allah’a kavuşmayı dilerse Allah da ona kavuşmayı diler ve her kim Allah’a kavuşmayı hoş görmezse, Allah da ona kavuşmayı hoş görmez. (Buhârî, Rikâk, 41) Diyanet Takvimi Arka Yüz: MEDİNE’NİN EN KARANLIK GÜNÜ Enes b. Mâlik’in hiç unutamadığı iki gün vardı. İlki Allah Resûlü’nün Medi- ne’ye geldiği gündü. O günden daha güzel ve daha parlağını görmemişti hayatı boyunca. Hz. Peygamber’in gelişiyle birlikte Medine’deki her şey aydınlanmıştı sanki. Enes b. Mâlik’in unutumadığı diğer gün ise Allah Resûlü’nü vefat etmeden son kez sabah namazında gördüğü gündü. Allah’ın Elçisi yedi sekiz gündür ağır hastaydı. Bu yüzden mescitte namazları Hz. Ebû Bekir kıldırıyordu. O gün de sabah namazı için sahabiler saf tutmuşlardı. Biraz sonra mescide bitişik olan Hz. Aişe’nin kapısındaki perde aralandı. Hastalığına rağmen yüzü Mushaf yap- rağı gibi güzel ve parlak olan Sevgili Peygamberimiz, ashabını izliyordu oradan gülümseyerek. Hz. Peygamber öğle vaktine doğru “Refîk-i A’lâ’ya/En Yüce Dosta” diyerek Rabbine kavuşmak üzere son nefesini verdi. Enes b. Mâlik, hayatında o günden daha karanlık ve daha kötü bir gün görmemişti. Hz. Peygamber’in vefa- tıyla birlikte Medine’deki her şey âdeta karanlığa gömülmüştü. T.C. Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı
Reklam
Kendimden
Kaybolmuşum Bir yolda değil, binbir yolda Benliğimi ararken bir vakit, olanı da kaybetmişim Çıkagelmedi beklediğim o yorgunluktan sonraki rahatlık Gelmedi düşünü kurarken beni gayrete getiren yokuşların düzlüğü Çeliği bükebileceğime inandığım günlerde darbesiz bir toydum Aklım hep beyaz tenli kızlarda,çıktığım evimin kapısından on gün sonra girerdim Ben bütün eşkiyaları dize getirebileceğimle övünürken Şimdi biliyorum ki hayat beni bir kahraman olmak üzere yetiştirmedi Bir yerlerde beni bekleyen kimseler yok imiş Kendimi önüne geçilmez rüzgardan saymıştım Artık öğrendim ki, ben bu sarmaşık dünyanın dibindeki duvarım
Sevdiğim insanlar bana bir adım geldiğinde ben onlara on adım birden giderim, bu saflığı aşamadım.Ben sevgiye beş yaşındaki çocuğun masumiyeti ile bakıyorum, ama içinde bulunduğumuz zaman diliminde buna yer yok sanırım. Olması gereken bu ama insanların hep bir çıkar meselesi var…
"Özlemlerimiz..." Özlediğim şeylerin birikip vücudumda yansıdığını görebiliyorum. Göz kapaklarım özlemlerimin bünyesindeki ağırlığa karşı savaşıyor , kapanmamak için direniyorlar . Kısık olmalarının sebebi de budur. -Direnişi sürdürmeyi bıraktıkları da oluyor mu Miss Bozuk Süpürge ?" -Anlatacaklarım varsa eğer, kapalıdır bu
Kısacası kimseye güven yok
“Bir taşı on bin defa da havaya atsan uçmayı öğretemezsin demiş Aristo. Enerjinizi doğru işlere harcayın. Doğru insanlarla iş yapın. Taştan kuş, kuştan da taş olmaz…”
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.