Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Öner Bozdemir

Öner Bozdemir
@onerbozdemir
Sıkı Okur
Yüksek Lisans
Ankara
93 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Reklam
… Ama ölmedim. Yaşamam gerektiği için değil. Sadece ölemediğim için…
Unuttuklarımla yüz hafıza silinir, düşüp kalkmalarımla bin diz çürürdü.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Her şey çok basit. Ben sanayide toplam üretim maliyetindeki unsurlardan biriyim, o kadar. Görevim, herhangi bir hammadeninki kadar: Yanıp kül olmayı beklemek. Bekliyorum Ayrıca varoluşumla ilgili bu aydınlanmayı yaşamamda büyük katkısı olan 61. hükümete de şükranlarımı sunuyorum. Hepiniz sağ olun! Sayenizde gözlerim açıldı ve bir insan olmadığımı anladım!
En zoru birine aşık olmak değildi. En zoru, yıllar sonra aynı insana tekrar aşık olmaktı.
Reklam
Bazı aşklara geri dönülmezdi. Bazı aşkların sökükleri onarılamazdı. Baz aşklar tamamlanmadığı, yarım kalmaya yazgılı olduğu için güzeldi belki de.
Zaman, onun ruhunda kuvvetli bir silaha dönmüştü sanki.
Ne yazık, anne babalar sonunda ölüyordu ve bir daha hiç kimse insanın adını o kadar güzel ve içten çağırmıyordu.
Her tarafımda dolaşan bir sızı vardı. Neren ağrıyorsa canın oradadır, derlerdi. Canımın nerede olduğunu bilmiyordum.
İnsanlar ölüyordu ve onlardan geriye kalan eşyalar ne yapacaklarını bilemiyordu. Nesnelerin kafası karışıyordu insanlar ölünce. Sahiplerini arıyorlardı meraklı gözlerle. Yokluklarına şaşırıyor, yerlerini yadırgıyor, ha bire tozlanıyor ve tıpkı sahipleri gibi oldukları yerde çürümeye başlıyorlardı.
Reklam
İnsan derdiyle yaşarmış. O dert diri tutarmış insanı çoğu zaman.
Ölenin arkasından bir şeyler yiyip içmek, dünyanın tadına bakmak, taziye yemekleri verip onu bunu doyurmak, acıyla başbaşa kalmaya imkan vermemek, şakalar yapmak, öleni unutup hayatta olduğumuza sevinmek ağır geliyordu bana.
Kul Yakup babamın cenazesi için “kurusun” ifadesini kullanmıştı, Mamoş amca ise “yeşersin” diyordu. Sünniler için bitiş, Aleviler için başlangıç. Bir öte dünyaya inanıyordu, diğeri bu dünyada yeni bir başlangıç olacağına… Bense ölümden sonrasına değil, hayattayken ölmeye inanıyordum.
Gerçek acı, sesini duyurmaya çalışmazdı. Gerçek acı her zaman tek başına ve sessizce çekilirdi.
Birine doyunca sarılmak, onun gövdesini içime çekmek, göğsüne bastırmak nasıl bir şeydi, sahiden unutmuştum. Kime sarılırsam sarılayım, kimi kucaklarsam kucaklayayım, kollarımı kime açarsan açayım sanki hep kendi kollarıma kavuşuyor, içimde bir tuhaf boşluk, sonunda hep kendime sarılıyordum. İçimdeki yalnızlık, boşluk ve gam hissini kimse söküp alamıyordu.
271 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.