Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
O gün dürüstçe söyleseydim dimi ama öyle olmadı işte. Terapistime anlattım. Orası beni ilgilendirmez sen istedin ben anlattım ama sana fazla gelmiş dedi. Çekirdek kıskançlık anın canlanmış dedi. Dur doğru düzgün anlatayım, o gece o umreden döndü giderken de dönerken de halı bı garipti. Ne hissettiğini dinlemek istedim. Senin sayende harika bir ay
Ben de en iyi arkadaşımı 20 sene önce bırakmışım
Ben cıgarayı bugün, ne tadı, ne alışkanlığı için içerim. Cıgarayla arkadaş olmuşumdur. Aklımdan geçenleri daha onlar tohumken, ilk sezen, ilk anlayan odur. Ondan gizli tek bir şeyim yoktur. O dilsiz olduğu için, günün birinde, aramız açılsa da beni satamaz. Ve inanın bana ki, böyle bir arkadaş, her gün ahbaplıkların ipliği pazara çıkarıldığı bir dünyada, çok az bulunur bir nesnedir.
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Reklam
Karalama2
...?...?/1989... Kendini haddinden fazla duyumsadığı için acıya ve korkuyuda haddinden fazla duyarlı arkadaşım için, burası tam bir cehennemdi. Her şeyiyle farklıydı Ankara'dan. Çok kültürlü, birçok etnik gruptan oluşan, bu etnik grupların bir nevi kabileci bir tutumla diğerleriyle arasına sınırlar koyarak birbirinden ayrıştığı, etnik
Sesimi Duyan Var mı?
Sahi siz duydunuz mu sustuklarımızı? Hayat devam ediyor… mu gerçekten? Birinci yıl… Bir yıl 365 gün müydü? Peki neden ben 365 yıl geçmiş gibi ama aynı zamanda da bir saniye bile geçmemiş gibi hissediyorum? Bir daha gökyüzünü, güneşi, denizi, sevdiklerinizi göremeyeceğinizi, artık her şeyin bittiğini düşünüp yaşamdan koptuğunuzu hissettiniz mi?
"Otoriter kişiliklere sahip pek çok insanla tanışacaksınız: gürültücü, iğrenç, sizin bölgenizde ve ayak bastıkları her yerde gürültüyle hak iddia edenler. Bu bir avcının planıdır. Yırtıcılar nezaket, huzur, sakinlik, tatlılık ve zayıflık olarak kokladıkları her türlü pozitifliği avlarlar. Mutlu ve huzurlu olan her şeyi zayıflık sanırlar. Bu insanları değiştirmek sizin işiniz değil, ama onlara huzur ve yumuşaklığınızın zayıflık anlamına gelmediğini göstermek sizin işiniz. Ben her zaman kırılgan ve narin biri olarak göründüm ama aslında ne kırılganım ne de narin. Çok nazik biriyim ama nazik olanın da bir zehre sahip olduğunu size gösterebilirim. Kendimi ipeğe benzetirim. İnsanlar ipeğin zayıf olduğunu düşünür ama ipek bir mendil kullanıcısını bir silah atışından koruyabilir. Zayıf olduğunu düşündükleri kişinin tanımına uyuyorsanız sizinle arkadaş olmak isteyecek pek çok insan vardır; yırtıcı hayvanlar üzerinde hakimiyet kurabilecekleri arkadaşlara sahip olmak isterler çünkü bu onlara kendilerini güçlü ve önemli hissettirir. Gerçek şu ki, avcıların gücü ve cesareti yoktur. Güçlü olan sizsiniz ve cesaret sahibi olan da sizsiniz. Beni yırtmaya çalıştıklarında bunu başaramadıkları için pek çok arkadaşımı kaybettim. Beni aldatıcı olmakla suçluyorlar; ben aldatıcı değilim, ben sadece ipekten yapılmışım. Asıl aptal olan onlar ve yanlışlıkla kibarlık ve adaleti zayıflık sanıyorlar. Bu dünyada çok daha fazla yırtıcı var, bu yüzden sizin ipekten yapılmış olmanızı istiyorum. Sen ipekten yapılmışsın. ― C. JoyBell C.
Geceye Barışık Ayçiçeği
Güneş ayçiçeğin sırtına vuruyor cılız gövdesini yakıyordu. Toprak geceden kalan yağmurun ıslaklıği ile onu biraz rahatlatıyordu,yeni uyanan ayçicekleri güneşe yüzünü dönmüş etrafa göz gezdiriyor hâlâ uyanmamış olanlara sesleniyorlardı. Seslendi ayçiceği bizimkine "Hey sen, kalk artık şu mükemmel güneşe de bak !" Aslında çoktan uyanmış
Reklam
Geceye Barışık Ayçiceği
Güneş ayçiçeğin sırtına vuruyor cılız gövdesini yakıyordu. Toprak geceden kalan yağmurun ıslaklıği ile onu biraz rahatlatıyordu,yeni uyanan ayçicekleri güneşe yüzünü dönmüş etrafa göz gezdiriyor hâlâ uyanmamış olanlara sesleniyorlardı. Seslendi ayçiceği bizimkine "Hey sen, kalk artık şu mükemmel güneşe de bak !" Aslında çoktan uyanmış
Aziz Nesin'in Bay Düdük kitabında geçen bir öykü vardır efenim. "Sen haline şükret" diye.. Kar kış vakti kiracı tarafından evden atılan Şükrü Bey ucuza ve düzgün ev bulamayınca derdinden yakınmaya başlar. O sırada arkadaşı Zekai Bey'e denk gelir ve hazır arkadaşımı bulmuşken biraz derdimden yakınıp konuşayım der.. Bi başlar- o sırada apartman yaptıran- Zekai de ayrı "sen haline şükret senin ki de dert mi.. " diye diye kendinkinden yakınır. Gidişat birbirlerine teselli vermek yerine dert yarıştıran iki arkadaşa dönüşür. Ve öylece devam eder.Velhasıl çevrenizde kendinden konuşan, size diyalog hakkı vermeyen insanlardan ister istemez uzaklaşırsınız. Bencillikleri ve egolarını tatmin etme arzularına yenik düşmüşlerdir onlar..Trajik ama çokça denk geldiğimiz tiplerden.:)))
extraordinary attorney woo izlerken yastığı sıkıyorum, yatağı dövüyorum, anlık erimeler yaşayıp bazen tuhaf tepkiler veriyorum, onlar da yetmezse arkadaşımı darlıyorum çünkü ç o k t a t l ı o kadaaaar tatlı ve eğlenceli ki kendimi kaybettim 😂😂
98 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.