Ben, ben, ben. Peki ya ben ne olacağım? Bana ne zaman geleceksiniz? Yoksa sadece bir hayvan veya köpek filan mıyım? Sırf bir otomatik portakal gibi mi olayım yani?
Sayfa 112 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kendisini; Mütevazi Anlatıcınız, dostunuz olarak tanımlayan ve sürekli kardeşlerim diye hitap eden -aslında herkese kardeşlerim diye hitap eden- kitabımızın kahramanı Alex’in hayat hikayesini anlatıyor
Anthony Burgess . Yazar hakkında kitabın arkasında yazan şey gerçekten ilginçti. Beyin tümörü nedeniyle yazara 1 yıl ömür biçiliyor ve eşinin geçimini
“Seçme şansı,” diye gürledi kalın boğuk bir ses. Kodes papazından geldiğini dikizledim. “Aslında seçme şansı yok, değil mi? Kendisini öyle iğrenç bir şekilde küçük düşürmesine yol açan şey, kendi çıkarlarını düşünmesi, fiziksel acıdan korkması. Hiç samimi olmadığı çok barizdi. Evet, artık bir kabahat işlemiyor. Ama ahlaki seçimler yapabilecek bir varlık olmaktan çıktı.”
“Bunlar ayrıntı,” dedi Dr. Brodsky gülümseyerek filan. “Bizler güdülerle, yüksek etikle ilgilenmiyoruz. Biz sadece suç oranını düşürmekle ilgileniyoruz…”
“Bir de,” diye araya girdi, bu şık azman Bakan, “tıka basa dolmuş olan hapishanelerimizi rahatlatmakla.”
“Ben, ben, ben. Peki ya ben ne olacağım? Bana ne zaman geleceksiniz? Yoksa sadece bir hayvan veya köpek filan mıyım?” “Sırf bir otomatik portakal gibi mi olayım yani?” Bunu neden dedim bilmiyordum kardeşlerim, aklıma durup dururken filan gelivermişti. Nedense hepsi bunu duyunca bir iki dakika sustular.
"Ben ben ben. Peki ya ben ne olacağım? Bana ne zaman geleceksiniz? Yoksa sadece bir hayvan veya köpek filan mıyım?" Bunun üzerine bağıra çağıra bana laf atmaya başladılar. O zaman sesimi iyice yükseltip cıyakladım: "Sırf bir otomatik portakal gibi mi olayım yani?"