Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Öykü AKÇAY

“Tanrıların çobana verdiği ceza kaderini bilmekti.”dedim.Gelecekte neler yaşanacağını,yarın ne olacağını bilmek! Bundan daha korkunç bir ceza yoktur dünyada.Ölümden beter bir ceza vermek için , tanrılar böyle bir şey düşünmüşler.
Reklam
Sırf pençeleri yok diye kendilerine iyi diyenlerden biri olmaktan vazgeçirmeliyim onu.
Sayfa 266Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Belki de sevdiğiniz insanları düşünmektesiniz.Ama daha derinlere inin,sonunda sevdiğinizin onlar olmadığını göreceksiniz.Siz bu sevginin sizde yarattığı duyguları seviyorsunuz,arzu edilen şeyi değil.
Sayfa 138Kitabı okudu
Her şeyin derinine inmek:Bu zahmetli bir kişisel özellik.İnsanın gözlerini hep yorar ve sonunda insan isteyebileceğinden daha fazlasını görür.
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
Neysen o ol.Hakikat olmadan kişi kim ya da ne olduğunu nasıl keşfedebilir?
Ne kadın ne de erkeğin artık zayıflıklarıyla birbirlerine zulmetmeyecekleri günlerin geleceğini umuyorum.
Çünkü bazen öğrenmenin tek yolu yaşamaktır.
“Benim burada ne işim var?” diye düşündüğünüz oldu mu hiç?Bir labirentin içindeymişsiniz ve kaybolduğunuzdan eminmişsiniz de,her bir dönemeci kendiniz yarattığınız için bu tamamıyla sizin suçunuzmuş gibi hissettiğiniz? Üstelik dışarı çıkmanızı sağlayacak birçok yol olduğunu da biliyorsunuz çünkü labirentten çıkmayı başarmış,dışarıda gülüşüp oynayan insanların seslerini duyuyorsunuz.Çalı çitlerin arasından arada bir görüyorsunuz onları.Yaprakların arasından gelip geçen şekiller galinde.Öyle mutlu görünüyorlar ki onlara değil,bu işi onlar gibi yapamadığınız için kendinize kızgınsınız.Oldu mu hiç? Yoksa bu labirentte kalan bir tek ben miyim?
İnsanlar şehir gibiydi.Bazı kötü yönleri var diye bütün şehirlerden nefret etmezdiniz.Sevmediğiniz yanları,birkaç tane tehlikeli ara sokağı ve mahallesi olabilirdi ama bir şehri yaşanır kılan şey iyi yönleriydi.
Reklam
Senin talihsizliğin o değildi dostum. O anda gülecek dermanı bulmuştum: -İnsanlara olan sevgim mi? -Hayır dostum:İnsanları hor görmen! İnsanları hor görmen ve onun getirdiği safdil özgüvenin.İnsanları kendinden o kadar aşağı görüyorsun, onların fani zavallılar olduğuna öyle inanmışsın ki,onlardan en ufak bir korku duymuyor,çıngıraklı yılanın başını okşamaktan çekinmiyorsun.Oysa insanlardan korkmalı ,dostum!
Sayfa 168 - İş bankasıKitabı okudu
Çünkü sanat,yeryüzünde ve insanların içinde olup bitenleri,çöplükle sarayı aynı hakikatten uzak ve güzelleştirici örtüye bürüyen ay ışığı gibi, tatlı bir yalan bulutunun arkasından göstermeye mecburdu,sanat eserinden faydalanabilecek durumda olanlar, her şeyden önce avunmak,oyalanmak istiyorlardı;sanatkarın ekmeği de işte bu tatlı rüya meraklılarına bağlıydı.
Anlaşılan fırtına yıkar diye ev yapmaktan korkuyorsun…
Şehri avucumun içine alsam,elimde bir bez, her yanını ovalayıp parlatsam…şehir tehditten arınır mı?…bin bir çeşit kadınlık hali yepyeni bir kadere kavuşur mu? Bu şehir yüzyıllardır erkektir ve kadınları sevmeyi bilmez. İşte bu yüzden, bu şehirde ben her gün kendimi defalarca öldürürüm.
Sayfa 184Kitabı okudu
Gelecekle ilgili güzel hayaller kurmak insanı iyileştirir.Geleceği umutsuz insan,çok geçmez,ölür.
Sayfa 159Kitabı okudu
Size bir sır vereyim. Hep aynı kadın ölecek. Hep aynı kadın doğuracak. Hep aynı kadın kaçacak. Her şey birdir. Her şey birdir. Her şey birdir. O kadın… o aynı kadın… külliyen delidir.
Reklam
Deli Kadın Hikayeleri
İnsanları süprizlerle delirttiği gibi yine sürprizlerle öldüren hayat!