Cok severek okuduğum bu kitabın ilk başında yazan ölüm konusunu düşündükçe nasıl o noktaya geldi diye merak içindeydim.
Sonunda olacak olan bastan belli, ama ya arasi?..... Oysa mutlu ve birbirini seven bir aile vardı ortada. Ailesi ne değil de başkalarının sözüne itimat eden koca, tüm ailesini kaybeder. Sevdikleri mezara, kendisi hapise...
Acaba kıskanç görümce mutlu olmuşmudur?....
Ne yazıkki günümüz de yasanan bir çok aile facilarından bir örnek...
Tam Türk aile drama kitabı. Iki kızı olan ve bir erkek çocuk/torun doğuramayan Mihriye, herşeye rağmen bu evliliği sürdürür. Sonunda down sendromlu bir oğlu da olsa, ki bu oğlu olmadığı kızları olduğu için çok defa isyana giden Tahsini mutlu etmesede; kocası Tahsin iftira olup olmadığını araştırmadan yargısız infaz ederek, hem kızının, hem yeni doğmuş oğlunun hemde Mihriye'nin son nefes sebebi oluyor. Kitabın ilk bölümü aslında sonu oluyor. Kitabı bitirince tekrar ilk bölümü okuyup, bitirme ihtiyacı duydum. Ne yazıkki günümüzde halen böyle yobaz koca, görümce, katın ve kayınvalideler var. Bırakın işte artık yakalarını evlenmiş ve çocukları da olmuş.....